Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4088 Esas 2012/5316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4088
Karar No: 2012/5316

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4088 Esas 2012/5316 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması için davalı aleyhinde dava açmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacı Hazine vekili, kadastro suretiyle 1.758,56 m² \"ahır ve arsa\" cinsi ile davalı adına senetsizden tescil edilen 151 ada 2 sayılı parselin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup mera vasfında olduğunu belirtmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, davacının tüm temyiz itirazları reddedilmiş ve davalı vekilinin temyiz itirazlarına karşılık olarak hüküm fıkrasına \"Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 600,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine\" sözcük ve rakamlarının eklenmesine karar verilmiştir. Hüküm, HUMK'nun 417. ve 438/VII maddeleri uyarınca düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri HUMK'nun 417. ve 438/VII maddeleridir.
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/4088 E.  ,  2012/5316 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.07.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırması istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı temsilcisi ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı Hazine vekili, 23.05.2009 tarihinde kadastro suretiyle 1.758,56 m² "ahır ve arsa" cinsi ile davalı adına senetsizden tescil edilen 151 ada 2 sayılı parselin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup mera vasfında olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş ,hükmü, davacı idare temsilcisi ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine ve uyulan bozma ilamına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. HUMK.nun 417.maddesi uyarınca, davanın reddine karar verildiğinden , kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmolunmaması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1. bentte yazılı nedenlerle davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının dört numaralı bent olarak “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 600,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözcük ve rakamlarının eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 11.4.2012 tarihinde karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.