17. Hukuk Dairesi 2016/2301 E. , 2019/1188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 5.2.2019 Salı günü davacılar vekili Av.... ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili ile davalı ... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların oğlu/kardeşi ..."un idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacı anne babanın ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve tüm davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi ve toplam 110.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 09.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 40.103,30 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, olaya ilişkin ceza davasının bekletici mesele yapılması ve kazadaki kusur oranlarının mahkemece belirlenmesi gerektiğini, maddi zarardan araç sigortacısının sorumlu olduğunu, istenen manevi tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, kazaya karışan araçla ilgili poliçenin şirketleri nezdinde bulunmadığını ve kendilerine husumet düşmeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 16.231,70 TL. ve Meryem için 23.871,60 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davalı ... yönünden dava ve diğer davalı yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacı ... ve Meryem için 20.000,00"er TL. ile diğer davacılar için 10.000,00"er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline, davalı ... şirketine yönelik manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen ve birbiriyle uyumlu tespitleri içeren iki ayrı bilirkişi raporu ile saptanan kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; zarar gören 3. kişi konumunda olan davacılara karşı zararın tamamından müteselsilen sorumlu olan davalıların tazminatın tamamından sorumluluğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, desteklerinin ... Tasarım Firması"nda çalışıp gelir elde ettiğini ileri sürerek maddi tazminat isteminde bulunmuş; hükme esas alınan 15.12.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda, tanık anlatımları ile kolluk güçleri tarafından düzenlenen sosyal ekonomik durum araştırma tutanağında tespit edilen gelir esas alınıp asgari ücretin 1,5 katı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Desteğin ölmeden önceki gelirinin saptanması bakımından, desteğin çalıştığı bildirilen (Özenaltın isimli) işyerine yazılan müzekkereye cevap verilmemiş, mahkeme tarafından da bu yöndeki araştırmaya devam edilmeden hüküm tesis edilmiştir. Davacılar desteğinin asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği, sadece kolluk tutanağı ve tanık anlatımlarına dayanarak gelirin esas alınmasıyla hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; desteğin tazminata esas gerçek gelirinin belirlenmesi için, ölümünden önce çalıştığı işyerinin tespiti ile bu işyerinde çalışarak elde ettiği gelirin işvereninden sorulması ve dayanak belgelerin getirtilmesi; SGK"dan desteğin hizmet döküm cetvelinin getirtilmesi ve ölümünden önceki gelirinin saptanması; gerektiğinde emsal araştırması yapılması; daha sonra, saptanan gelire göre ve bilinmeyen (işleyecek) devre hesabının bilinen en son gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle saptanacak değeri üzerinden yapılması; ayrıca, desteğin kusuru oranında indirim yapılarak tazminatların hesaplanması için, konusunda uzman başka bir aktüerya bilirkişisinden rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin anne babası ve kardeşi olan davacılar için toplam 110.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların oğlu/ kardeşi olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve olay tarihindeki paranın alım gücü, davaya konu kazada davacılar yakınının da kusurlu olduğu göz önünde bulundurularak davacılar ... dışındaki diğer davacılar (ölenin kardeşleri) için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.