7. Ceza Dairesi 2019/3807 E. , 2021/10598 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Hükümlerden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi"nin 25/06/2020 tarihli 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24 maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK"nun 251/1 maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın Geçici 5/1-d bendinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. Sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibarıyla hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa"nın 38 maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31 maddesiyle eklenen Geçici 5 maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK"nun 7 ve CMK"nun 251 maddeleri uyarınca sanıkların eyleminin "basit yargılama usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 11.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin 18.03.2014 olduğu,
1. Sanık ..."ın;
Dairemizin aynı gün incelenen 2020/4261 Esas sayılı dosyasında Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/479 Esas, 2015/729 karar sayılı dosyasında suç tarihinin 10.03.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 24.06.2014 olduğu,
2. Sanık ..."ın;
Daha önce temyiz edilmeden kesinleşen Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/702 Esas, 2014/16 Karar sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 01.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.11.2013 olduğu,
Sanıkların anılan dosyalardaki eylemlerinin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanıkların eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından sanıklara ait dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi, kesinleşen dosya yönüyle cezada mahsup hususunun gözetilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4. Dava konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK"nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken doğrudan TCK"nun 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.