Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6307
Karar No: 2019/263
Karar Tarihi: 10.01.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6307 Esas 2019/263 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, Asliye Ceza Mahkemesi’nin resmi belgede sahtecilik suçuyla ilgili dava dosyasında verilen bir hükümdür. Yargıtay'ın yetkisi için açık ve gerekçeli karar verilmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu ve sanıklar hakkında çok sayıda kamu davası açıldığı belirtilmiştir. Davaların birleştirilmesi veya zincirleme suç olup olmadığı belirlenerek bunlara göre hüküm verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141, 5271 sayılı CMK'nin 34/1 ve 230. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'nin 308/7. maddesi, TCK’nin 43. maddesi gibi kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur.
11. Ceza Dairesi         2017/6307 E.  ,  2019/263 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Davanın reddi
    Sanık ... hakkında: Beraat

    1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141, 5271 sayılı CMK"nin 34/1 ve 230. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK"nin 308/7. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması; Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıkların eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçe ile hükümler kurulması,
    2- Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla kez işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu; TCK’nin 43. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesine göre, mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmünün uygulanacağı; her iddianamenin düzenlenmesine kadar işlenen suçların zincirleme biçimde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu, iddianameden sonra işlenenlerin ise hukuki kesinti nedeniyle ayrı suçu oluşturacağı gözetilerek; sanıklar hakkında muayene işlemlerinde yaptıkları sahtecilik fiilleri nedeniyle çok sayıda kamu davası açılmış

    olduğunun dosya kapsamından, sanıkların savunmalarından ve UYAP sorgusundan anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve mükerrer yargılama yapılmaması, sanıkların fiillerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suç mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından; sanıklar hakkında muayene sahteciliği nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davaların tespit edilmesi, dava dosyaları getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına yazılması, aynı fiiller nedeniyle açılmış dava veya verilmiş hüküm olup olmadığının belirlenmesi, farklı fiiller nedeniyle dava açılmasına rağmen aralarında zincirleme suç ilişkisinin bulunması halinde ise, mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirme olanağının bulunmaması durumunda bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi; zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde kesinleşen hükümlerin kapsamı dışındaki suçlar nedeniyle ek ceza verilip verilmeyeceği de tartışılarak hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmadan, eksik araştırma ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi