Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/7049 Esas 2019/1132 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7049
Karar No: 2019/1132
Karar Tarihi: 06.02.2019

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/7049 Esas 2019/1132 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarına ilişkin mahkumiyet hükümleri temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinde, sanık müdafisinin istifa ettiği ve adli para cezalarının kesin nitelikte olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, suça sürüklenen çocuk ve sanık müdafiileri ile sanıkın temyiz istemleri reddedilmiştir. Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkum edilen sanıkların suçları işledikleri kabul edilmiş ve Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararları infaz aşamasında gözetilebileceği belirtilmiştir. Dosya, duruşma tutanakları ve kanıtlar incelenerek, mahkeme kararının kanuna uygun olduğu ve hükümlerin kısmen onaylandığı karara bağlanmıştır. Kanun maddeleri olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. madde, TCK'nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi belirtilmiştir.

17. Ceza Dairesi 2018/7049 E. , 2019/1132 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I) Sanık ... hakkında verilen beraat hükümleri ile sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanık ... müdafiinin 01/10/2011 ve 03/11/2011 tarihli dilekçeler ile sanık müdafiliğinden istifa ettiğini beyan etmiş olması ve gerekçeli kararın sanığa tebliğ edilmiş olduğunun belirlenmesi karşısında, sanık müdafiinin temyiz etmeye hakkı bulunmadığından ve doğrudan tayin edilen adli para cezalarının miktarı itibarıyla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ve 14.04.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a 6217 sayılı Yasa ile eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup, temyizi olanaklı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ..."ın müdafiileri ile sanık ..."in temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE,
II) Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali ve sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya içeriği, tanık beyanları, sanık ikrarı ve 3 olay arasındaki kısa zaman dilimi ve yakınlığı ile mahkeme kabulü birlikte değerlendirildiğinde, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."in üzerlerine atılı suçları işlediklerinin anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, sanık ... için Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiisi ile sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA, 06.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.