19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/14314 Karar No: 2020/1915 Karar Tarihi: 25.02.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/14314 Esas 2020/1915 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edildi. Hapis cezası ve adli para cezasının birlikte öngörüldüğü hallerde, cezanın bölünemeyeceği ve adli para cezasının miktarına bakılmaksızın temyizinin mümkün olduğu belirtildi. Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasına ilişkin kesinleştirme şerhlerinin hukuken geçersiz sayılarak, hükmün tamamına yönelik yapılan incelemede bir takım nedenlerden dolayı BOZULDU. Kararda yer alan kanun maddeleri: 5607 Sayılı Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 232/6. ve 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddeleridir. Ayrıca, Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK'nin 52/2. maddesinin gösterilmemesi ve kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunarak düzeltilmesi gerektiği ifade edildi.
19. Ceza Dairesi 2019/14314 E. , 2020/1915 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Hapis cezası ile adli para cezasının birlikte öngörüldüğü hallerde hükmün cezalar bakımından bölünemeyeceği ve adli para cezasının miktarına bakılmaksızın temyizinin mümkün olması nedeniyle sanık hakkında hükmedilen adli para cezasına ilişkin kesinleştirme şerhleri hukuken geçersiz sayılarak hükmün tamamına yönelik yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, 1- Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nin 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması, 2- Kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi, Kanuna aykırı ve katılan vekili ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hükmün “2. bendindeki "20 TL"den" ibaresinden önce gelmek üzere "TCK"nin 52/2. maddesi uyarınca" ibaresinin yazılmak, hüküm fıkrasına “Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 1500 TL maktu vekalet ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınıp katılan ... idaresine verilmesine’’ ibaresi eklenmek suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.