3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7907 Karar No: 2019/6868 Karar Tarihi: 01.04.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/7907 Esas 2019/6868 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kolluk ifadesinde bıçakla yaralandığını ve ismini bilmediği bir şahsın kendisini yaraladığını söylemiştir. Duruşmada da sanık, katılanı bıçaklayanın dava dışı bir şahıs olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, gerçeğin tespiti için sanık ve sanığın savunmasında adı geçen şahsın katılana canlı olarak teşhis ettirilmesi ve verilen fotoğrafın sanığa veya dava dışı şahsa ait olup olmadığının tespiti gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanık hakkında tekerrüre esas sabıkası bulunmadığı için suç tarihinden daha sonra kesinleşen mahkumiyet kararının tekrarlaması sebebiyle TCK'nin 58. maddesi uygulanacağı ve Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesini iptal etmesi sebebiyle sanığın hak yoksunlukları yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu sebeplerden dolayı hüküm BOZULMUŞTUR. Kararda 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesine atıfta bulunulmuştur.
3. Ceza Dairesi 2018/7907 E. , 2019/6868 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak; 1) Sanık tarafından bıçakla hayati tehlike oluşacak derecede yaralandığı iddia ve kabul olunan ..."nin 27.02.2014 tarihli kolluk ifadesinde özetle; “...isimli ve yanındaki dövmeli şahıs....elleri ile bana vurdular ve elinde dövme bulunan şahıs sağ elinde tuttuğu bıçak ile beni sol koltuk altıma bir defa vurmak suretiyle yaraladı...bize saldıran şahısları tanımam....beni yaralayan eli dövmeli şahsın bir adet resmini buldum...siz görevlilere teslim ediyorum. Seyhan isimli şahıs ve sağ elinde dövme bulunan beni bıçaklayarak yaralayan şahıslardan şikayetçiyim.” şeklinde beyanda bulunduğu, yine 17.06.2014 tarihli oturumda ifadesinde özetle “...Kavgayı başlatan kişi sanık ... idi. Ancak bana bıçak vuranın ismini bilmiyorum. Karakolda tanıdık birinden aldığım fotoğrafını verdiğim kişi bana bıçak ile vurmuştu. İsmini bilmiyorum.” şeklindeki ifadesi ve sanığın atılı suçlamayı kabul etmeyip, katılanı bıçaklayanın dava dışı ... isimli şahıs olduğunu belirtmesi, katılanın sanığı daha önceden tanımaması ve duruşmada da görmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya mahal bırakmaksızın tespiti için, sanığın ve sanığın savunasında adı geçen ..."nin katılana canlı olarak teşhis ettirilmesi, katılanın soruşturma aşamasında verdiği fotoğrafın sanığa ya da ..."ye ait olup olmadığın tespiti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 2) Tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında, suç tarihinden daha sonra kesinleşen mahkumiyet kararı tekerrüre esas alınarak sanık hakkında TCK"nin 58. maddesinin uygulanması, 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 01.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.