5. Hukuk Dairesi 2017/7913 E. , 2017/9192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalılardan ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-) Dava konusu ... Mahallesi ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar, belediye mücavir alanı içinde ve Yenimahalle Mahallesi yerleşim alanında bulunduğu anlaşılmış olup, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Bilgi Teknolojileri Daire Başkanlığı Coğrafi Bilgi Sistemi Şube Müdürlüğünün resmi internet sitesinden alınan uydu görüntüsünde belirlenen özellikleri ile Dairemize intikal eden aynı mahallede ve yakın mesafede bulunan ... ada ... parsel (imar uygulaması sonucu oluşan ... ada ...-...-...-...-...-...-...-...-...-...-...-...-... parsel) sayılı taşınmaza ilişkin dosyada da taşınmazın arsa olarak kabul edildiği dikkate alındığında, arsa niteliğindedir.
Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi
itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, taşınmazın niteliği uygun olarak yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken taşınmazın tarım arazisi olarak değerini belirlenen rapora göre hüküm kurulması,
2-) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 14.05.2010 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-) Taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların bedele yansıtılmaması,
4-) Dava tarihi (27.01.2010) olduğu halde, gerekçeli karar başlığına (13.01.2010) olarak yazılması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı tarafın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.