Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/392
Karar No: 2020/4229
Karar Tarihi: 17.09.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/392 Esas 2020/4229 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, babasının maliki olduğu taşınmazı davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, ancak bu temliğin muvazaalı olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil veya tenkis istemişti. Mahkeme, yapılan araştırmada temliğin makul sınırlar içinde kaldığını ve muvazaalı olmadığını belirlediği için davanın reddine karar verdi. Ancak yerel mahkemenin kararı davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargıtay, bu tür davaların çözüme kavuşturulabilmesi için gerçek irade ve amacın tespitine önem verilmesi gerektiğini belirtmiş ve mahkemenin yanılgılı değerlendirme yaparak karar verdiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2019/392 E.  ,  2020/4229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası Ali’nin maliki olduğu 1467 ada 84 parsel sayılı taşınmazı davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil veya tenkise karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığını, bakım borcunun yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Hâl böyle olunca; mirasbırakanın terekesinin tamamının değerinin saptanması, ölünceye kadar bakma akti ile yapılan temlikin makul sınırlar içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda deliller değerlendirilmek suretiyle mirasbırakanın gerçek iradesinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, mirasbırakan 1929 doğumlu ...’nun 09.01.2012 tarihinde ölümü ile geriye davacı ..., dava dışı kızları ..., ..., ..,... ve davalı oğlu ...’nın mirasçı olarak kaldığı, dava konusu taşınmazın geldisi 1467 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 231/432 payı mirasbırakan Ali adına kayıtlı iken 20.08.1997 tarihli resmi akitle oğlu olan davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, daha sonra taksim işlemi ile 05.12.2003 tarihinde 1467 ada 84 parsel olarak davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, bozma sonrası yapılan araştırmada mirasbırakanın maliki olduğu 1467 ada 80 ve 422 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar ile paydaşı olduğu 308 ada 2, 7 ve 9, 304 ada 25,185 ada 18, 137 ada 343, 344 ve 345, 184 ada 14, 421 ada 3 ve 4, 419 ada 4, 190 ada 4 ve 192 ada 61 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu, bu durumda yapılan temliğin makul sınırlar içinde kaldığı, dinlen tanıklar ve özellikle dava dışı mirasçıların beyanları gözetildiğinde mirasbırakanın amacının mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik bulunmadığı, ölünceye kadar bakma akdinin muvazaalı olmadığı anlaşılmaktadır.
    Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının bu yöne değinen ve yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi