MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 18.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı dava dilekçesinde, 116 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "... oğlu ..." şeklindeki kaydın nüfus bilgilerine uygun şekilde "... oğlu ..." olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı idare vekili, davanın ispat edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının talebi doğrultusunda tapu kaydının baba adı hanesindeki "..." isminin "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin diğer tapu malikleri yönünden açmış olduğu davanın aktif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddine hükmolunmuştur.
Kararı davacı vekili, kısmen ret kararı bakımından temyiz etmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde net olarak 116 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "... oğlu ..." şeklindeki kaydın nüfus bilgilerine uygun şekilde "... oğlu ..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, bu talebinin karşılanarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, dava dilekçesinde davacının 116 ada 10 parsel sayılı taşınmazda veraseten iştirak halinde malik gözüken diğer kişilere ilişkin talebi bulunmadığı halde; mahkemece sanki talebi varmışçasına davacının aktif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, talebi aşar şekilde kurulan kısmen ret kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün kısmen ret kararı bakımından BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 11.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.