Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19194
Karar No: 2019/3757
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/19194 Esas 2019/3757 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, 192 ada 77 parsel sayılı taşınmazı satın aldıktan sonra yapılan imar uygulamasında taşınmazın kayıtlarının kapatıldığını öğrenerek davalıya karşı sözleşmenin iptali ve tazminat talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne ve reddine karar vermiş, ancak tavzih kararı yasaya uygun olmadığı için hüküm bozulmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi\" başlıklı 294 ve “Hükmün kapsamı” başlıklı 297/2 maddelerine göre hükmün sıra numarası altında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294, 297/2 ve 305/2 maddeleridir.
14. Hukuk Dairesi         2016/19194 E.  ,  2019/3757 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.08.2015 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, müvekkillerinin dava konusu 192 ada 77 parsel sayılı taşınmazı 20.04.2009 tarihinde yapılan ihtiyari ihaleyle 9/10 hissesi müvekkili ..., 1/10 hissesi diğer müvekkili ..."a ait olmak üzere 2.950.000,00 TL bedelle satın aldıklarını, müvekkilleriyle davalı arasında 27.05.2009 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkillerinden ... satış bedelinin 73.750.00 TL"sini peşin ödediğini, 221.250,00 TL için davalı lehine taşınmazda ipotek tesis edildiğini, müvekkillerinden ...’in ise satış bedelinin 68.344,76 TL’sini peşin ödediğini, 595.405,24 TL için kendisine ait 452 parsel sayılı taşınmazın 1/12 hissesini dava konusu taşınmazın 9/10 hissesiyle davalıyla trampa ettiğini, bakiye 1.991.250,00 TL için de davalı lehine taşınmazda ipotek tesis edildiğini, satış ilanında "imarlı konut alanı" ifadesine yer verildiğini, bu ifadeyi taşınmazda İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca imar uygulaması ve DOP kesintisi yapıldığı şeklinde anladıklarını aynı zamanda taşınmazın devredildiği tarihte taşınmaza ait tapu kaydında herhangi bir şerh olmamasına rağmen tapu kaydına 09.09.2011 ve 22.11.2011 tarihlerinde “Korunması gerekli kültür varlığı" şerhi konulduğunu belirterek müvekkillerinin davalı tarafından hataya düşürülmesi nedeniyle 27.05.2009 tarihli satış sözleşmesinin iptaline, müvekkillerinin ödediği satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve dava konusu taşınmazın davalı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 11.03.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle bu taleplerinin kabulünün mümkün olmaması halinde ödenen 142.094,76 TL’nin iadesiyle 452 parsel sayılı taşınmazın 1/12 hissesinin davacı müvekkili ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, ihale ilanının ilgili idarelerden gelen yazı cevapları doğrultusunda yapıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine; dava konusu 192 ada 77 parsel (eski 986 parsel) sayılı taşınmazın davacılara (satış ve trampa suretiyle) devrine ilişkin 08/06/2009 tarihli iki ayrı resmi işlemin ve 27/05/2009 tarihli taksitli satış sözleşmesinin iptaline, 192 ada 77 parsel (eski 986 parsel) sayılı taşınmazın davacılar adına olan tapusunun iptaliyle davalı adına tesciline, 452 parsel sayılı taşınmazda davalı adına olan 2730487/16950000 hissenin tapusunun iptaliyle davacı ... adına tesciline, 68.344,76 TL satış bedelinin ödeme tarihinden (27/05/2009’dan) itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı ...’e, 73.750,00 TL satış bedelinin ödeme tarihinden (27/05/2009’dan) itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı ...’a verilmesine, sair taleplerin reddine karar verilmiş, 22.04.2016 tarihli tavzih kararıyla hüküm kısmının 1.bendi, a fıkrasında hisse oranının "1/12" olarak tavzihine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; mahkemenin, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdireceği, yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai kararın hüküm olduğu ve yargılamanın sona erdiği duruşmada verilerek tefhim olunacağı, aynı Yasanın “Hükmün kapsamı“ başlıklı 297/2 maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu hükme bağlanmıştır.
    Somut olayda; dava konusu 192 ada 77 parsel sayılı taşınmazın 29.01.2016 tarihli imar uygulamasıyla kayıtlarının kapatıldığı yeni parsellerin oluştuğu anlaşıldığından, işlerliğini yitiren tapu kaydı üzerinden hüküm kurulması doğru değildir.
    Kabule göre de; 6100 sayılı HMK"nın 305/2 maddesi gereğince tavzihle hükümde belirtilen haklar ve borçlar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilemez ve değiştirilemez. Tavzih kararı yasaya uygun olmadığı gibi gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olup, kararın gerekçesiyle hüküm sonucunun çelişkili bulunması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi