Mala zarar verme suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... (...) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2016 tarihli ve 2015/545 esas, 2016/434 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/03/2020 gün ve 3510-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/06/2020 gün ve 2020/49438 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Mala zarar verme suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... (...) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2016 tarihli ve 2015/545 esas, 2016/434 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 24/09/2019 tarihli ve 2019/6271 esas, 2019/12871 karar sayılı emsal ilâmında da belirtildiği üzere, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan adı geçen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş olması karşısında; diğer sanıklar hakkında aynı suçtan ... Bölge Adliye Mahkemesince verilen beraat kararının mahallinde sanığa sirayet ettirilmesi gerektiği düşünülerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre;
I - Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçları yönünden verilen mahkumiyet kararlarının anılan dosyanın diğer sanıkları ... ve ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 10/12/2019 tarihli ve 2019/2388 esas, 2019/1288 sayılı kararı ile " ..."Nitelikli hırsızlık", "İşyeri dokunulmazlığının ihlali" ve "Mala zarar verme" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin 5271 sayılı CMK"nın 280/1-a maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II) Her ne kadar sanıklar ... ve ... hakkında "Nitelikli hırsızlık", "İşyeri dokunulmazlığının ihlali" ve "Mala zarar verme" suçlarından cezalandırılmaları için kamu davası açılmış ise de, sanıkların işledikleri sabit olmayan bu suçlardan 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca AYRI AYRI BERAATLERİNE,

III) Hükmü istinaf etmeyen sanık ... hakkında "Nitelikli hırsızlık" suçundan yapılan değerlendirmede, sanıklar ... ve ... hakkında "Nitelikli hırsızlık" suçu yönünden Dairemizce verilen beraat kararının, hükmü istinaf etmeyen sanık ..."e 5271 sayılı CMK"nın 280/3 maddesi uyarınca SİRAYETİ İLE, ... mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 280/1-a maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, her ne kadar sanık ..."in "Nitelikli hırsızlık" suçundan cezalandırılması talep edilmiş ise de, sanığın işlediği sabit olmayan bu suçtan 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE,” şeklinde karar verildiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık suçu ile birlikte işlendiği iddia edilen mala zarar verme suçu yönünden sanığın beraatine de karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İnceleme konusunu oluşturan davada, her ne kadar sanık ... hakkında ... (...) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2016 tarihli ve 2015/545 esas, 2016/434 karar sayılı ilamı ile hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali (Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş) ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, verilen mahkumiyet hükümlerinin diğer sanıklar tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 10/12/2019 tarihli ve 2019/2388 Esas, 2019/1288 Karar sayılı kararı ile hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından diğer sanıkların beraatine, bu sanık yönünden ise sirayet ettirilerek hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü kaldırılarak atılı hırsızlık suçunu işlediği sabit olmadığından sanığın beraatine karar verildiği ve bu nedenle hırsızlık suçuyla birlikte işlendiği belirtilen mala zarar suçundan da beraat kararı verilmesinin talep edildiği anlaşılmış ise de; kesinleşen hükümden sonra ortaya çıkan bu durumun ancak 5271 sayılı CMK’nın 311/1-e maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi sebebi olabileceği, kanun yararına bozma gerekçesi yapılamayacağından ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı da bulunmadığından, (...) (...) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 09/11/2016 tarihli ve 2015/545 Esas – 2016/434 Karar sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 24/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.