8. Hukuk Dairesi 2017/1258 E. , 2017/5149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Adın Değiştirilmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı dava dilekçesinde; davalı ... ile evli olduğunu, bu evliliklerinden olan erkek çocuklarına davalı anne tarafından ...adının konulduğunu, C...adının boşanma aşamasına gelmelerine neden olan kayınpederinin adı olup bu ismi istemediğini, eşiyle çocuğa konulacak isim konusunda anlaşamadıklarını ileri sürerek 06.09.2014 doğumlu..."in adının “İsmail ....r” olarak değiştirilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.
Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Başka bir ifade ile mahkeme, olayların davacı tarafından yapılan hukuki tavsifi ile bağlı olmayıp, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi tayin eder (HMK. m. 33). Dava dilekçesinde anlatılan olaylara göre, dava; Türk Medeni Kanunu"nun 27"nci maddesinde yer alan "haklı sebeple adın değiştirilmesi" değil; çocuğa konulacak isim konusunda eşlerin uyuşmazlığa düşmeleri sebebiyle, hakimin müdahalesi isteği niteliğindedir. Çocuğa ad koymak, velayet kapsamında ana ve babaya ait bir hak ve yükümlülüktür. (TMK. m. 339/son) Türk Medeni Kanunu"nun 195"nci maddesine göre, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Çocuğa konulacak isim konusunda eşler uyuşmazlığa düştüklerine göre, sorun, Türk Medeni Kanunu"nun 195"nci maddesi çerçevesinde çözülecektir. Bu hüküm, Türk Medeni Kanunu"nun "aile hukuku" başlılığını taşıyan ikinci kitabı içinde yer almaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunu"nun 4/1"nci maddesi gereğince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabında yer alan aile hukukundan doğan dava işlerde aile mahkemeleri görevlidir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir ve mahkemenin görevli olması dava şartıdır. (HMK. m. 114/1-c) Dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece re"sen gözetilir. (HMK. m. 115/1) O halde, işin aile mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak, davaya aile mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.