Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/705
Karar No: 2013/26088

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/705 Esas 2013/26088 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/705 E.  ,  2013/26088 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı- karşı davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı- karşı davalı vekili Avukat ... gelmiş ve davalı- karşı davacı tarafından gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı ..."dan 07.11.2002 tarihinde... plakalı özel halk otobüsünü ve EGO"ya kayıtlı...Köyü özel hattını birlikte satın aldığını, satıştan sonra otobüsün işletilmesi amacıyla davalı ..."ya vekaletname verildiğini davalı ..."nın... plakalı otobüsü çalıştırarak geliri ile aynı hatta çalışan... plakalı otobüsü satın aldığını ve bu otobüsüde kendisin adına satın aldığını beyan ettiğini ancak... plakalı aracın ortadan kaybolduğunu ve... plakalı aracın kaydının davalı ... Davarcı adına yapıldığını, davalıdan otobüsün kazanç bedelini talep etmesine rağmen kazanç karşılığı bedelin ödenmediğini, her iki davalının anlaşmalı olarak hareket etmeleri nedeniyle birlikte sorumlu olduğunu ileri sürerek; 07.11.2002 tarihinden itibaren kazanç kaybı karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.100 TL"nin davalılardan yasal faizi ile tahsilini,... plakalı aracın trafik kayıtlarının iptali ile adına tesciline ve davalı ... adına kayıtlı ego hattının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiş. 19.10.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 150.000 TL çıkarmış ve mahkemenin talebi üzerine ıslah dilekçesinin açıklanması amacıyla sunulan 27.07.2011 tarihli dilekçe ile; davalı adına olan hattın iptali ile adlarına tescil talebinden vazgeçtiklerini, 150.000 TL hat bedelinin
    davalılardan faiziyle tahsilini talep etmiş, 21.02.2012 tarihli celsede kazanç kaybı zararı taleplerinden de vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
    Davalı ... savunmasında, eski eşi olan davalı ... tarafından davacıya yapılan ilk satışın alacaklıların takibinden kurtulmaya yönelik anlaşmalı bir devir olduğunu gerçek bir satış olmadığını ve davacının bir ödeme yapmadığını savunarak davanın reddini dilemiş birleşen dava ile, davacı ile yapılan 17.03.2003 tarihli kira sözleşmesi ile...plakalı aracın davacıya devrine rağmen iade edilmediğini ileri sürerek aracın iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin tahsilini talep etmiştir.
    Diğer davalı, tutuklu olduğunu, davacının şikayeti üzerine soruşturmanın devam ettiğini, sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davacı tarafından hat bedeli dışındaki taleplerden vazgeçilmesi ve hat bedelinin davalı ... açısından kabulü talep edilmekle, davacınındavalı ..."ya karşı hat bedeline yönelik talebini içeren davanın kısmen kabulü ile, birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı,dava dilekçesinde,davalı ..."a verdiği vekalete dayalı olarak kendisi adına kayıtlı olan...köyü-ulus hattına ilişkin bir araçlık işletme hakkının diğer davalıya devri nedeniyle davalı ... adına olan EGO otobüs hattının iptali ile adına tescilini talep etmiş ise de,bu talebini ıslah etmek suretiyle hat rayiç bedeli olan 150.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İleri sürülüş şekli ve dayanılan olgular çerçevesinde, davacının bu davadaki alacak isteminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması, özellikle de, vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranılması hukuksal nedenine dayandırıldığı açıktır. Vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlü olup, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (B.K.md. 392/1) Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler evleviyetle dahildir. Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile
    karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır. Bu ilke ve kurallar altında somut olaya bakıldığında davalının gerek hesap verme ve gerekse, özen ve sadakatle iş görme yükümlülüklerine aykırı davranıp davranmadığının saptanabilmesi için, dava konusu otobüs işletme hattının devrinin yapıldığı 31.05.2004 tarihindeki koşullar ve özellikle bu hattın o tarihteki rayiç işletme değeri göz önünde tutulmalıdır. Bu değerin tespitine yönelik olarak mahkemece alınan bilirkişi raporunda rayiç değer olarak 150.000 TL değer belirlenmiş ise de bu değerin tespitinde hangi unsurlar dikkate alınarak hesaplama yapıldığına dair objektif kıstaslar ortaya konulamamıştır. Nitekim mahkemece bilirkişi raporundaki değer tespitine ilişkin kısmın denetime elverişli olmadığı gözetilerek dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece dava konusu özel halk otobüsü hattının davacı adına devrinin yapıldığı tarihteki değerinin tespiti amacıyla yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak taraf, Hakim ve Yargıtay denetimine açık bir şekilde alınacak rapor sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılar- karşı davacılardan alınarak davacı- karşı davalıya ödenmesine, peşin alınan 21,15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 28.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi