(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/1486 E. , 2012/5251 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.02.2007 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ile kira kaybı tazminatı istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, kira tazminatı talebinin davalı ... yönünden kabulüne dair verilen 19.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.04.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... ve ... vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali tescil ve satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği 23.09.2003 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için kira mahrumiyeti zararının tahsili istemleriyle açılmıştır.
Davalılardan ... ve ... ..., yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, 07.03.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini, açılan davanın reddini savunmuş, diğer davalı arsa sahibi ... savunmada bulunmamıştır. Yüklenici ise, davacıya yapılan satışın bedelsiz olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, mülkiyet aktarımına ilişkin davacı isteği reddedilmiş, 18.350,00 TL kira tazminatının davalı yüklenici ...’tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davalı arsa sahiplerinin 28.05.2003 tarihli ihtarnameyle 07.03.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat
sözleşmesini feshettikleri, davalı yüklenicinin de arsa sahipleri tarafından açılan ... 12.Asliye Hukuk Mahkemesin 2003/945 esasında kayıtlı davaya verdiği cevapta ve birleşen davasında sözleşmenin haksız fesih sebebiyle müspet zararını istediği, böylelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi taraf iradelerinin fesihte birleştiği anlaşılmaktadır. Orta yerde, ileriye etkili sonuçlar doğuracak şekilde yapılmış fesih bulunmadığına, yüklenici tazminat isteyerek feshe rıza gösterdiğine göre davacı, feshedilen sözleşmeye ve fesih doğrultusunda irade açıklayan yüklenicinin temlik işlemine dayanarak mülkiyet aktarımı isteyemez. Ancak, 23.09.2003 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yüklenici tarafından ifa edilmediğinden Borçlar Kanununun 96. maddesine dayanarak yükleniciden ademi ifa sebebiyle tazminat talebinde bulunabilir.
Diğer taraftan, davada dayanılan 23.09.2003 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde satışı vaat olunan taşınmazın davacıya hangi tarihte teslim edileceği kararlaştırılmamıştır. Bundan ayrı, davacının davalı yükleniciye teslimi talep eden bir ihtarı da bulunmamaktadır. Kısaca, temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden kira kaybı alacağı davanın açıldığı 21.02.2007 tarihinden sonra istenebilir (BK m.106/I).
Mahkemece yapılan bu saptama gereğince davacının 23.09.2003 tarihli sözleşmeye dayanarak talep ettiği kira yoksunluğu zararı talebinin reddi yerine hüküm altına alması doğru olmamıştır. Ne var ki, davalı yüklenicinin temyizi istemi bulunmadığından bu husus bozma nedeni sayılmamış, düşülen yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ve yukarıda yazılan gerekçelere göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 900,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil olunan davalılar ... ve ... ...’a verilmesine, davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 10.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.