Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5862
Karar No: 2020/2038
Karar Tarihi: 23.06.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5862 Esas 2020/2038 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2019/5862 E.  ,  2020/2038 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ..., dahili davalılar Orman Yönetimi ve ... ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., ... köyü, Kavaklı mevkiindeki yaklaşık 20 dönüm miktarındaki taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının yararına oluştuğu, ancak davalı ..."ın çekişmeli taşınmaza haksız el attığı ve traktörle sürmek suretiyle buğday mahsülüne zarar verdiği iddiasıyla, 28.300.000.-TL"lik tazminatın davalıdan alınarak tarafına ödenmesini, davalının taşınmaza elatmasının önlenmesini, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Davacı ... ise, çekişmeli taşınmazın kendisine ait olduğu iddia ederek, adına tescili ve 1995 yılından 2002 yılına kadar olan dönem için hesaplanacak ecrimisilin ...’den alınarak tarafına ödenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları bağlantı nedeniyle birleştirildikten sonra, davacı gerçek kişilerin tescil taleplerinin reddine, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle 21.983,90 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davacı ..."ın 2002 yılına ilişkin ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, 675.360.000.-TL"nin 31.12.2002 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalı ..."den tahsiline, davacı ..."in tazminat talebinin kabulü ile 23.800.000.-TL tazminatın 26.01.1996 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişiden tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılardan ... ile davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Dairece onanmıştır. Davacı ... vekili ve davacı ... vekili kararın düzeltilmesini istenmesi üzerine Dairenin 16/02/2007 gün ve 2007/854-1891 E.K. sayılı kararıyla "1- Yörede orman kadastrosu çalışması yapılmamıştır. Kararın temyiz edilmesinden sonra, Büyükoba köyünde yapılan arazi kadastrosu sırasında, 30/08/2006 tarihinde, dava konusu taşınmaz hakkında, 175 ada 1 parsel numarası ile kadastro tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesinde, mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastroyla ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte, bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyasının resen mahkemesine devir olunacağı hükme bağlanmıştır. Eldeki dava hakkında verilen karar henüz kesinleşmediğinden, çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu 175 ada 1 sayılı parselin tutanağı kesinleşmeyeceğine, davaya bakmakta genel mahkemelerin görevinin sona ereceğine göre, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle, dava dosyasının görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekir.
    2) Ecrimisil ve tazminat istemleri yönünden, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususların temyiz aşamasında da ileri sürüldüğü, Dairemiz kararının bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usul ve yasaya da uygun olduğuna göre, karar düzeltme isteminlerin reddi gerekmiştir" hususularına değinilerek, davacı ... vekili, davacı ... vekili karar düzeltme isteminin tescil davası ile sınırlı olmak üzere kabulüne, Dairenin 28/09/2006 gün ve 2006/10399 - 12239 E.K. sayılı onama kararının tescil hükmü ile sınırlı olmak üzere kaldırılmasına, tescile ilişkin yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ecrimisil ve tazminat istemleri yönünden HUMK"nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin reddine, karar verilmiştir.
    Karar düzeltme sonrası mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro mahkemesinin 2008/6 Esas numarasına kaydedilmiştir.
    Bu sırada kadastro müdürlüğünce 175 ada 1 sayılı parselin tutanak aslı davalı olduğu belirtilerek kadastro mahkemesine gönderilmiş ve mahkemenin 2006/46 Esas numarasına kaydedilmiştir. Mahkemece 2008/46 Esas ve 2008/6 Esas sayılı dava dosyaları birleştirilmiş akabinde Kınık Kadastro Mahkemesinin kapatılması sebebiyle Bergama Kadastro Mahkemesine aktarılan dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda;
    1- Davacı ..."in davasının reddine, davalı karşı davacı ..."ın davasının kısmen kabulüne, fazlaya dair talebinin reddine,
    2- Kınık ilçesi, Kalemköy mahallesi (köyü) 175 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı karşı davacı ... adına tarla vasfı ile tespit ve tesciline, karar verilmiş hüküm davacı-karşı davalı ..., dahili davalılar Orman Yönetimi ve ... ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tescil, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat davası niteliğinde iken kadastro tespitine itiraza dönüşmüştür.
    Yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılarak 26/7/2006-24/8/2006 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu çalışmaları ile 25/03/2011 tarihinde ilan edilen evvelce sınırlandırılması yapılmamış ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda ve evvelce sınırlandırılması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/b madde uygulama çalışmaları ve 23/08/2012 ila 21/09/2012 tarihleri arasında ilan edilen ek 4 çalışması bulunmaktadır. Dava ise 12/02/2001 tarihinde açılmıştır.
    Mahkemece davacı ..."ın davasının kabulü ile 175 ada 1 sayılı parselin davacı adına tesciline karar verilmişse de delillerin takdirinde yanılgıya düşülmüştür.
    Şöyle ki; incelenen dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın, paftasına göre 101 ada 1 nolu orman parselinin ortasında kaldığı ve dört tarafının bu orman parseli ile çevrili olup, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklığı olduğu anlaşılmaktadır.
    6831 sayılı Kanunun (dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle) 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
    6831 sayılı Kanun, madde: 17/1-2
    Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
    Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (17/06/2004 gün ve 5192 sayılı Kanun ile değişik hali).
    Kanun metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal elkoyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
    Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
    Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır.
    Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır. [Y.H.G.K.’nın 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
    Ayrıca; bu tür yerler kanun gereği orman sayıldığı için, orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılmasına kanunî olanak yoktur. Dolayısıyla, bu yollarla ormandan toprak kazanımından söz edilemez.
    Mahkemece değinilen yönler gözetilerek davacıların davasının reddine, 175 ada 1 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davalı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı-karşı davalı ... ve dahili davalı ... Belediyesinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi