21. Hukuk Dairesi 2019/2889 E. , 2020/2175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni geciktirici nedenlerle, uyulan bozma kararı kapsamına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı Apartman Yönetimi ve feri müdahil Kurum vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 01/10/2001-05/01/2010 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile “ davacının davalı iş yerinde kısmi zamanlı olarak 01/10/2001-05/01/2010 tarihleri arasında toplam 1.191 gün süre ile asgari ücret ile çalıştığının tespitine, bu dönemde 1.191günün kuruma eksik bildirildiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.6100 sayılı HMK"nun 297/son maddesindeki: “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü uyarınca hüküm fıkrasının infaza elverişli ve açık olması gerekmektedir.Hükümler, davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır. Hüküm ile taraflar arasındaki uyuşmazlık sona erer ve hüküm kesinleşince artık o uyuşmazlık hakkında yeni bir dava açılamaz. HMK"nun 297/son maddesi gereğince hüküm fıkrasının açık olması taraflara bahşedilen vazife ve haklar, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılmalı, hüküm infazı kabil olmalıdır. Dava açıldığı tarihteki şartlara göre karara bağlanmalı, şarta bağlı ve terditli hüküm kurulmamalı, hüküm fıkrasında asıl taleple birlikte yardımcı talepler hakkında da karar verilmelidir.Somut olayda, gerekçeli kararın “gerekçe” kısmında davacının davalı apartman yönetimi nezdinde part-time olarak ve ayda 12 gün üzerinden çalıştığı belirtilmekle birlikte hükmün sonuç kısmında davacının davalı Apartman Yönetimi nezdinde geçen hizmet süreleri içerisinde ayda ne kadar süre ile çalıştığının belirtilmediği anlaşılmakla verilen kararın yeterince açık ve anlaşılır olmadığı, infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, davalı Apartman Yönetimi ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı H.M.K."nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 1 ( bir ) numaralı bendinin tamamen silinerek yerine gelmek üzere; “ Davanın kısmen kabulü kısmen reddi davacının davalı iş yerinde kısmi zamanlı olarak 01/10/2001-05/01/2010 tarihleri arasında ayda 12 gün üzerinden toplam 1.191 gün süre ile asgari ücret ile çalıştığının tespitine, bu dönemde 1.191günün kuruma eksik bildirildiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesine 11/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.