21. Hukuk Dairesi 2019/1811 E. , 2019/4633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Davacı vekili; davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasını ve maaşından kesilen tutarların yasal faizi ile birlikte iade edilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
İlk derece mahkemesince; Tüm dosya kapsamından ve düzenlenen bilirkişi raporundan , davalı kurumca , yasal prosedürlere uyulmadığı , Şubat / 2016 tarihinden itibaren uygulanan maaş haczine geçerlilik kazandırabilmek için , mahkemeye tebligat alındısı olarak 2012 ve 2013 yıllarında Kooperatif borçları için , Kooperatif Tüzel kişiliğine yapılmış tebligatların alındılarının gönderildiği , davacı ortağa Kooperatifin Tüzel kişiliği dışında , asil yönetim kurulu üyesi ortakların sorumluluğunu sağlamak için ödeme emri tebliğ edilmediği anlaşıldığından hakkında icra takibi ve usulüne uygun düzenlenmiş ödeme emri bulunmayan davacının aylığına haciz konulmasına dair kurum işleminin yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle "davanın kabulüne" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ; Davalı Kurum vekili; Kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği kabul edilse dahi haczin kaldırılmasına ve yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığını bu kararın verilebilmesi için davacının borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini müvekkili kurumun 02.02.2018 tarihli yazısında davacı ve yöneticisi olduğu kooperatifin borçlarına ilişkin yapılan tebligatların ve ödeme emirlerinin davacının yöneticisi olduğu kooperatifin prim işsizlik sigortası primi borçlarına ilişkin olarak 2012-17788-89-90 sy takip dosyalarında icra takibi başlatıldığını ve bu takiplerine ilişkin ödeme emirlerinin 12.11.2012 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiğini davacının mal bildiriminde bulunduğunu bunun yan sıra 2013/13771-72 ,2013/2480-81 sy takip dosyalarında kooperatif tüzel kişiliğinden ayrı olarak yönetici olması sebebiyle şahsi sorumluluğundan dolayı bizzat davacı hakkında takipte bulunulduğunu ödeme emirlerinin gönderildiğini ödeme emirlerinde takibe konu borcun türünün hangi dönemlere ait olduğunun miktarlarının yasal uyarılarının belirtildiğini söz konusu ödeme emrinin davacının eşine 21.11.2013 tarihinde tebliğ edildiğini bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :"SGK Balıkesir İl Müdürlüğünde 1106786.010 sicil sayılı dosyada işlem gören S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi unvanlı işyerinin 2011 / 10 - 11 - 12. ayları ile 2012/ 1 - 2 - 3 - 4. aylarına ilişkin prim borçlarının tahsili amacıyla 2012/017789 sayılı, 2012 /10 - 11 - 12. ayları ile 2013 / 1. ayına ilişkin prim ve işsizlik sigortası prim borçlarının tahsili amacıyla 2013 / 24280 - 24281 sayılı , 2012 / 5 - 6 - 7 - 8 - 9. aylarına ilişkin prim ve işsizlik sigortası prim borçlarının tahsili amacıyla 2013/13771 - 13772 sayılı dosyalar ile icra takibine geçildiği ve borçlu kooperatife ödeme emirleri gönderildiği , 2012/017789 sayılı ödeme emrinin 12/11/2012 tarihinde , 2013 / 24280 - 24281 ve 2013/13771 - 13772 sayılı ödeme emirlerinin ise 21/11/2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve davacının yaşlılık aylığı üzerine dava konusu haczin konulduğu ancak tebligatların 2012 ve 2013 yıllarında kooperatif borçları için , kooperatif tüzel kişiliğine yapılmış tebligatların alındılarının gönderildiği davacıya kooperatif dışında yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumluluğunu sağlamak için maaş haczi öncesi 153997 TL prim borcu için ödeme emri tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması, yapılan bu tebliğatların ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısı olarak kabul edilmesi gerekliği ve ödeme emri tebliğ edilmeden haciz uygulanmasının mümkün bulunmaması karşısında, davacının aylığına haciz konulmasına dair kurum işleminin yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararı isabetli görülmüştür.
E)Temyiz:
Davalı vekili: Kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği kabul edilse dahi haczin kaldırılmasına ve yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığını bu kararın verilebilmesi için davacının borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini , kurumun 02.02.2018 tarihli yazısında davacı ve yöneticisi olduğu kooperatifin borçlarına ilişkin yapılan tebligatların ve ödeme emirlerinin davacının yöneticisi olduğu kooperatifin prim işsizlik sigortası primi borçlarına ilişkin olarak 2012-17788-89-90 sy takip dosyalarında icra takibi başlatıldığını ve bu takiplere ilişkin ödeme emirlerinin 12.11.2012 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiğini davacının mal bildiriminde bulunduğunu bunun yan sıra 2013/13771-72 ,2013/2480-81 sy takip dosyalarında kooperatif tüzel kişiliğinden ayrı olarak yönetici olması sebebiyle şahsi sorumluluğundan dolayı bizzat davacı hakkında takipte bulunulduğunu ödeme emirlerinin gönderildiğini ve eşinin tebliğ aldığını, ödeme emirlerinde takibe konu borcun türünün hangi dönemlere ait olduğunun miktarlarının yasal uyarılarının belirtildiğini söz konusu ödeme emrinin davacının eşine 21.11.2013 tarihinde tebliğ edildiğini uusl ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep etmektedir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, emekli maaşına konulan haczin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmakla Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davadışı borçlu ... Konut Yapı Kooperatifinin borçları nedeniyle 2012 / 017788-89-90 sayılı ödeme emirlerinin 12 / 11 / 2012 tarihinde bizzat davacıya tebliğ edildiği, tebliğ edilen ödeme emirlerinden yalnızca 2012 / 017789 sayılı ödeme emrinde davacının adının yer aldığı diğer ödeme emirlerinde ise kooperatif adının yazılı olduğu ve davacı adına düzenlendiğinin anlaşılamadığı, 2013 / 24280 - 24281 ve 2013 / 13771 - 13772 sayılı ödeme emirlerinin ise 21 / 11 / 2013 tarihinde davacının eşine tebliğ edildiği ve ödeme emirlerinin davacı adına düzenlendiği ayrıca" hisseniz ve sorumluluğunuz oranında" ibaresinin mevcut olduğu, davacı tarafından ödeme emirlerinin iptali için dava açılmadığı, Kurum tarafından 03.02.2016 tarihli maaş haczi bildirisi ile 153.997,00 TL borç için davacının maaşına 1/3 oranında haciz konulduğu ve kesinti yapılmaya başlandığı, ... Ticaret Odasının 05.04.2017 tarihli yazısında "davacının 24.06.2009-28.06.2013 tarihleri arasında ... Konut Yapı Kooperatifinde yönetim kurulu asil üyesi olarak temsil ve ilzam görevinde bulunduğunun" belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarını oluşturan, 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde; sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkililerinin Kurum"a karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, 5510 sayılı Yasa"nın 88. maddesinde de Kurum"un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun"da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum"a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer Kurum alacaklarının bizzat Kurum tarafından cebren takip ve tahsil edilebileceği 5510 sayılı Yasa"nın açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa"da gösterilmiştir.
Somut olayda; davacı adına düzenlenen ödeme emirleri de mevcut olmasına rağmen tamamının yalnızca kooperatif adına düzenlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Ayrıca mahkemece, kurumdan davacı adına düzenlenen haciz bildirisindeki borç miktarına ilişkin borç dökümü istenmiş olmakla; kurum tarafından davacıya gönderilen ödeme emirlerinden fazla borç miktarının ve dönemlerinin dökümü gönderilmiştir. Davacının yalnızca kendi adına düzenlenen ödeme emirleri miktarı kadar haciz bildirisinden sorumlu olacağı açık olup kurum tarafından davacıya gönderilen ödeme emri miktarından fazla olarak kooperatifin tüm borcuna göre maaş haczi konulması hatalıdır.
Yapılacak iş; davacının yalnızca kendi adına düzenlenen ve tebliğ edilen ödeme emirlerindeki dönemler yönünden yönetim kurulu üyeliği temsil ve ilzam yetkisi araştırılarak sorumlu olduğu dönemleri ve borç miktarını belirleyerek ortaya çıkan borç miktarı kadar haciz bildirisinden sorumlu olacağına karar vermekten ibarettir.
O halde davalı kurum tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
G)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.