Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9941 Esas 2019/3754 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9941
Karar No: 2019/3754
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9941 Esas 2019/3754 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, murisin ölümü sonrasında mirasçılık sıfatlarını öğrendikten sonra mirasın gerçek reddi talebinde bulunmuşlardır. Ancak sulh hukuk mahkemesi, mirasın reddine ilişkin delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacılar bu karara itiraz etmiş ve Yargıtay, gerçek reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenlerin mirasçılık sıfatına sahip olup olmadığının incelenmesi gerektiğini belirterek hükmü bozmuştur.
Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesine göre miras 3 ay içerisinde reddedilebilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar. Mahkemece gerçek reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığının incelenmesi, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde, Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesi uyarınca ret beyanının tespit ve tescili gerekmektedir. Ayrıca, hükmen ret tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/9941 E.  ,  2019/3754 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, 30.12.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, mirasın gerçek reddinin tespiti istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, muris ...’ın 24.10.2013’te vefat ettiğini, mirasçıların muristen herhangi bir edinimlerinin olmadığını, murisin terekesinin borca batık olduğunu, aleyhine alacak davalarının derdest olduğunu, bu nedenle bütün davacıların mirasın reddini istediğini belitmiştir.
    Mahkemece, davacı vekilinin 3 aylık yasal süre içerisinde mirasın reddi davası açmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 605. maddesindeki ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespitine ilişkin mahkememize herhangi bir delil sunmadığı, dosyadaki mevcut delil durumunda ise murisin aczi açıkça belli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır (TMK m. 609). TMK 606. maddesine göre; "miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Hükmen ret ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir.
    Somut olayda, mirasın gerçek reddine ilişkin beyanın mahkemeye ulaşmakla hüküm ve sonuç doğuracağı, başkaca bir delil gösterilmesine gerek olmadığı göz önünde bulundurulmamıştır. Mahkemece, gerçek reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığı incelenip, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın hükmen ret talebi olarak değerlendirilip delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.