20. Hukuk Dairesi 2011/15586 E. , 2012/4309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü ... mevkisinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2850 m2’lik taşınmazın davacı adına tapuya tesciline; (B) harfli 3070 m2"lik bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hükmün Hazine tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle: “Tarım bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacı adına tescile karar verilen bölüm üzerinde 2 adet kızılçam ağacı ile reddedilen bölüm üzerinde ise 13 adet çam ve çok sayıda aşılanmamış delicenin bulunduğunun açıklanması nedeniyle davanın Orman Yönetimine de yöneltilmesi, orman araştırması yapılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve çekişmeli yerde genel arazi kadastrosuna başlanarak taşınmazın 216 ada 157 ve 127 parseller altında tutanağının düzenlendiği anlaşıldığından asliye hukuk mahkemesinin görevinin sona erdiği gerekçesiyle dava görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Pınarcık köyü 216 ada 127 parsel sayılı 3027.10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz zeytinlik niteliğinde belgesizden kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davacı mirasçıları adına tespit edilmiş; 3. derece doğal sit alanında kaldığı yolunda beyanlar hanesinde şerh verilmiştir. 216 ada 157 parsel sayılı 2447.51 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise zeytinlik niteliğinde Hazine adına tespit edilmiş; 1. derece arkeolojik sit alanı içinde kaldığı, üzerindeki zeytin ağaçlarının ... mirasçılarına ait olduğu yolunda beyanlar hanesinde şerh verilmiştir. Kadastro mahkemesince davanın kısmen kabulüne, 216 ada 157 parselin yabani zeytin ve çalılık niteliği ile Hazine; 216 ada 127 parselin payları oranında davacı mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; bu karar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Karar bu kez Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/ 04/ 2004 tarih, 2004/ 4184- 4273 Sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle: “Orman bilirkişi tarafından çekişmeli 216 ada 127 parselin kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı açıklanmışsa da irtibatlı
kroki düzenlenmediğinden denetlenemediği açıklanarak yöntemince orman araştırması yapılması; orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde tarım bilirkişi eliyle araştırma yapılıp taşınmazın tarım arazisi olup olmadığının belirlenmesi, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece 216 ada 157 parsel hakkında evvelce verilen hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 216 ada 127 parselin payları oranında davacı mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1965 yılında seri usulle yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1991 yılında 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması yapılmış ve bu çalışma da kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 21.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.