5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16649 Karar No: 2017/9151 Karar Tarihi: 27.03.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/16649 Esas 2017/9151 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/16649 E. , 2017/9151 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki delil ve belgelere göre davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı tarafın temyizi yönünden yapılan incelemeye gelince; 1-Dava konusu ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza yakın mahalde bulunan ... Mahallesi, ... ada ... parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak açılan ve Dairemizin 2015/18005 Esas - 2015/22609 sayılı kararı ile onanan ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/90 Esas sayılı dava dosyasında, yakın değerlendirme tarihi itibariyle taşınmazın m²"si 298,00 TL olarak belirlenmiştir. Bu nedenle; aynı mahalde birbirine yakın olup, aynı maksatla kamulaştırılan taşınmazla ilgili olarak tespit edilmiş olan m² birim bedelinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-a) Tespit edilen kamulaştırma bedelinin 3561 sayılı MAL MEMURLARININ KAYYIM TAYİN EDİLMESİNE DAİR KANUN hükümleri uyarınca değerlendirilmek üzere davalıların kayyımına ödenmesine ilişkin hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, b) Kayyım kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,27/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.