Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8774 Esas 2018/551 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar dava dilekçesinde özetle... köyü 206 ada 4 ve 212 ada 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuda kayıtlı olduklarını ancak kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının lehlerine oluşmuş olduğunu ileri sürerek davalı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine; TMK"nın 713/1. maddesindeki edinim şartlarının oluştuğu kanaatiyle ... köyü 206 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tarla vasfıyla davacılar adına1/3 hisse ile tapuya kayıt ve tesciline, 212 ada 17 sayılı parsel yönünden ise orman sayılan yerlerden olduğu ve zilyetlikle edinilemeyeceği gerekçesiyle davanın ispatlanamadığından reddine; 212 ada 15 ve 16 sayılı parseller yönünden ise davanın ıslah edilmiş olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılmamış, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre kadastro çalışması yapılmıştır.
Mahkemece çekişmeli 206 ada 4 sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tarla vasfıyla davacılar adına 1/3 hisse ile tapuya kayıt ve tesciline dair hüküm kurulmuş ise de dava konusu taşınmaz tapu kaydında TCDD lehine kamulaştırma şerhi bulunduğu anlaşılmakta olup, eldeki dava şerh sahibinin hukukunu da ilgilendireceğinden TCDD"ye de husumet yöneltilerek davada yer almasının sağlanması, delillerinin toplanarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili ve davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.