3. Hukuk Dairesi 2020/1134 E. , 2020/7338 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
VEK.AV....
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen işlemin iptali/muarazanın giderilmesi davasında, davanın kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne yönelik olarak verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya içindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Eczanesinin sahibi ve sorumlu müdürü olduğunu, davalı kurumun, kasıtlı olarak sahte olarak düzenlenen reçetelerin fatura edildiğini gerekçe göstermek suretiyle 2012 yılı protokolünün 5.3.5 ve 5.3.8. maddeleri uyarınca 3 adet uyarma ve 5.3.10. Maddesi gereğince 163.989,57TL cezai şart ile 60 adet reçete bedeli olan 17.275,05TL reçete bedelinin alacaklarından kesilmesine dair işlem tesis ettiğini ileri sürerek; söz konusu işlemin iptali ile muarazanın menini talep etmiştir.
Davalı, yapılan soruşturmada, birçok doktorun bilgisi dışında sahte raporlar ve reçeteler düzenlendiği, bunlardan 58 adetinin davacı eczane tarafından faturalandırıldığı, ayrıca dava dışı ..."a ait reçetede oynama yapılması ve Dava dışı ... "a ait reçetedeki ilaçların yakınına teslim edilmediğinden uygulanan işlemin protokol hükümlerine uygun olduğundan davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; ... "a ait reçetedeki oynamada doktor parafı olması ve ..."a ait ilaçların yakınları tarafından alınması, 58 adet reçetenin ise, davalı kurumca hazırlanan soruşturma raporunda, ilaç kullanım raporlarının gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle dava dışı hastalar adına yazılan reçetelerinde sahte olduğunun kabul edildiği, ancak doktorlar tarafından düzenlenen sahte reçetelerin davacının dahli ile hazırlandığına ilişkin herhangi soruşturma ve iddia bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı, davacı ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı eczacı ya da çalışanlarının kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte reçete fatura ettiklerinin yasal delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının harç ve vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun ise kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Sahte olarak düzenlenen 58 adet reçete bedeline ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin, taraflarca imzalanan protokole aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve muarazanın meni istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu uyuşmazlığa ilişkin işlemin, Dr. ..."ın adına, bilgisi dışında, düzenlenen 945 adet reçeteden 58 adetinin davacının sahibi olduğu ... Eczanesi tarafından karşılanarak kuruma fatura edildiği, yazılan reçetelerin sahte olduğunun davalı kurum müfettişlerince tespit edildiği, ilaç kullanım raporunun ve reçetenin davacı eczanenin dahli ile düzenlendiğine ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı, davalı kurum tarafından 58 adet reçete için 2012 yılı Eczane Protokolünün 5.3.10 ve 4.3.6. maddeleri gereği reçete bedelinin 10 katı tutarında olan 163.989,57TL cezai şart ve reçete bedelillerinin tahsiline ve davacının sahibi bulunduğu eczanenin yazılı olarak uyarılmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 2016 Yılı Eczane Protokolünün 5.3.10. maddesi; "Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz.";
Aynı protokolün 4.3.6 maddesi “Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiilerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedeli ödenmez (5.3.3, 5.3.6 ve 5.3.14 maddeleri hariç). Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiz ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; davalı, davacı eczacının, sahte olarak düzenlenen 58 adet sahte reçetenin eczacı yada eczane çalışanlarınca kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak reçeteyi davalı kuruma fatura edildiğine ilişkin bir iddia ve delil sunmamıştır. Esasen bu husus derece mahkemelerinin de kabulündedir. Ancak; davacının 2016 yılı protokolü 4.3.6.maddesi uyarınca sahte reçete bedelini, sorumlu olmayan davalı kurumdan tahsil etmesi mümkün değildir. Zira, üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı kurum sorumlu tutulamaz. Davacı, sahte olarak düzenlenen reçetedeki ilaçların teslimi halinde, reçete bedelini (ve faizini) ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebilir.
Buna göre, ilk derece mahkemesince; protokolün 4.3.6 maddesi uyarınca tesis edilen reçete bedelinin tahsiline dair işlem yönünden davanın reddine, protokolün 5.3.10 maddesi uyarınca tesis edilen cezai şart bedeli ve uyarıya dair işlem yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının HMK"nın 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 03/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.