Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2016/463
Karar No: 2021/1735
Karar Tarihi: 18.05.2021

Danıştay 13. Daire 2016/463 Esas 2021/1735 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/463
Karar No:2021/1735

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLLERİ : Av. ... Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Fonu (Fon)
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... tarih ve ... sayılı Fon Kurulu kararına istinaden takibe başlanılan ve ... tarih ve ... sayılı ödemeye çağrı mektubuna konu olan toplam 16.824.860,83-TL tutarındaki amme alacağının tahsili amacıyla, ... A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi olan davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağı ... tarih ve ... sayılı Fon Kurulu kararı ile ... tarih ve ... sayılı ödemeye çağrı mektubuna karşı açılan davada, Mahkemelerinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla kamu alacağının kesinleştiği görüldüğünden, kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla tanzim ve tebliğ olunan dava konusu ödeme emrinde de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan Fon Kurulu kararı ve ödemeye çağrı mektubuna karşı açılan davada verilen kararın kesinleşmediği, kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığından kesinleşmiş kamu alacağından da bahsedilemeyeceği, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığı, 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun "kanunların geriye yürümezliği" ilkesi uyarınca olaya uygulanmasının hukuken mümkün olmadığı, kredi tahsisine ilişkin tüm kararların gerekli teminatların alınması ve bankacılık mevzuatı gereğince gerekli prosedürlerin yerine getirilmesi sonrasında imzalandığı, büyük bir bankada yönetim kurulu üyesi olarak önüne gelen tüm kredili işlemleri tek tek bilmesinin mümkün olmadığı, hakkında Bankacılık Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'un uygulanmasının mümkün olmadığı, kredi borçlusu hakkında aciz vesikası alınmadan kendisi hakkında takibe geçilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Fon'un davacı hakkında Bankalar Kanunu ve Bankacılık Kanunu hükümleri çerçevesinde işlem yapma hususunda görevli ve yetkili olduğu, davacının yönetim kurulu üyesi olarak sorumluluğuna gidilmesinin sebebinin "dolanlı banka kaynağı edinme/edindirme" işlem zincirindeki kredinin kullandırılmasına ilişkin yönetim kurulu kararındaki imzası olduğu, Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu, davanın reddine ilişkin emsal nitelikte kararların bulunduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi