Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1024
Karar No: 2020/4217
Karar Tarihi: 17.09.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/1024 Esas 2020/4217 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, miras muvazaası hukuksal nedenine dayalı bir tapu iptali ve tescil davasını görüşmüştür. Davacılar babalarının birkaç adet taşınmazını ikinci eşi olan davalıya satış yoluyla temlik ettiğini ve bu işlemin bedelsiz ve muvazaalı olduğunu iddia ederek tapu kayıtlarının iptali ve tescilini istemişlerdir. Davalılar ise satış bedelini kendi aralarında borç para alarak ödemişlerdir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, ancak Yargıtay daha sonra kararı bozmuştur. Mahkeme aynı kararı tekrar vermiştir, ancak Yargıtay bu kez hükmün infaz kabiliyeti taşımadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Mahkeme sonra yapılan yargılamada davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay bu kez mahkemenin usul kurallarına uymadığını belirterek kararı bozmuştur. Mahkeme tarafından kaydı kapatılan bir taşınmaz üzerinden hüküm kurulmasının da doğru olmadığı belirtilmiştir. Yargıtay, davalıların temyiz itirazını yerinde bulmuş ve hükmün bozulmasına karar vermiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesi, dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemleri düzenlemektedir. Bu husus mahkeme tarafından kendiliğinden gö
1. Hukuk Dairesi         2019/1024 E.  ,  2020/4217 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ile dahili davalılar ... ve ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan babaları ...’in kayden maliki olduğu dava konusu 137 ada 27, 179 ada 13, 210 ada 54, 229 ada 9 ve 208 ada 2 parsel sayılı taşınmazları, ikinci eşi olan davalı ...’ye tapuda satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına miras payları oranında tescilini istemişler, yargılama sırasında 27,13 ve 54 parsel sayılı taşınmazların ...’a, 9 parsel sayılı taşınmazın ise ...’e temlik edilmesi üzerine anılan kişiler davaya dahil edilmiştir.
Davalı ..., taşınmazların satış bedelini kardeşi olan diğer davalı ..."tan borç para alarak ödediğini, mirasbırakanın 5 yıl yatalak hasta olduğunu, davalardan vazgeçilmesi koşulu ile davacılarla uzlaşmaya hazır olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ..., iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ..., mirasbırakana ölümünden önce yaklaşık 5 yıl kadar düzenli para yardımında bulunarak toplam 28.350,00 TL para verdiğini, onun ölümünden sonra bu parayı geri ödeyebilmek amacıyla taşınmazların davalı ... tarafından satışa çıkarıldığını ve kendisinin ödediği bedel karşılığında taşınmazları kabul ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...Ne var ki, mahkemece kurulan hükmün infaz kabiliyeti taşıdığını söyleyebilmek mümkün değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ve tesciline yönelik hükmün tapu kaydı bilgileri açıkça belirtilmek suretiyle tesis edilmesi, ayrıca mirasbırakan..."e ait ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/238 Esas-231 Karar sayılı 09.09.2004 tarihli mirasçılık belgesine göre mirasçı ..."nin 7/28; diğer mirasçıların ise her birinin 3/28"er miras payına sahip oldukları gözetilerek tapu iptali ile bu paylar oranında mirasçılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, infaz kabiliyeti taşımayacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların mirasbırakanı ...’in 20.08.2004 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak ilk eşi ...’den olma davacı çocukları...,..,...ile ikinci eşi olan davalı ..., ...’den olma çocukları .... ve dahili davalı ... ‘ın kaldıkları, mirasbırakanın 13,54,27,9 parsel sayılı taşınmazlarını 11.08.1999 tarihinde, 2 parsel sayılı taşınmazını 31.10.2001 tarihinde davalı ikinci eşi ...’ye satış suretiyle devrettiği, ...’nin de yargılama sırasında 27,13 ve 54 parsel sayılı taşınmazları 25.07.2005 tarihinde ...’a, 9 parsel sayılı taşınmazı ise 12.07.2006 tarihinde oğlu ...’a temlik ettiği, ... ve ...’ın H.M.K’nın 125. maddisi uyarınca davaya dahil edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, hükümden sonra 27,13 ve 54 parsel sayılı taşınmazların dahili davalı ... tarafından 07.08.2014 tarihinde dava dışı ...’ya satış suretiyle temlik edildiği, 26.09.2014 tarihinde yapılan ifraz işlemi neticesinde çekişme konusu 9 parsel sayılı taşınmazın kaydı kapatılarak yeni oluşan 229 ada 20 ve 21 parsellerin dahili davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. “Dava konusunun devri” başlıklı anılan maddede; "Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olurlar.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Bu husus mahkemece kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bir usul kuralıdır.
Hâl böyle olunca, mahkemece öncelikle HMK"nun 125/1. maddesi gereğince taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de, çekişme konusu 9 parsel sayılı taşınmazın kaydı kapatılarak yeni oluşan 229 ada 20 ve 21 parsellerin dahili davalı ... adına tescil edilmiş olduğu halde mahkemece kaydı kapatılan 9 parsel üzerinden hüküm kurulması da doğru değildir.
Ayrıca, mirasbırakan tarafından , mirasçılar Mehmet, Nuran ve Seyhan’a yapılan herhangi bir temlik söz konusu olmayıp,dava terekeye döndürme istemli açıldığından, mirasbırakanın tüm mirasçılarının davada yer almaları sağlanması için dava dilekçesi usulünce Mehmet, Nuran ve Seyhan’a tebliğ edilmiştir.Seyhan’ın karar başlığında davalı gösterilerek , diğer davalılarla birlikte yargılama giderlerinden sorumlu tutulması da isabetsizdir.
Davalılar ...,Seyhan ve dahili davalı ...’ın temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair husasların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,17/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi