Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
HUMK"nun 193/2.maddesi gereğince görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının, karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur. Aynı maddenin 3.fıkrasına göre de, her iki halde karara karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay"ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak 10 gün içinde yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir.
Somut olayda, takibin 20.01.2009 tarihinde Elazığ İcra Müdürlüğü"nde başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine Elazığ İcra Mahkemesi"nin 25.03.2009 tarih ve 2009/23-165 sayılı kararıyla Elazığ İcra Dairesi"nin yetkisizliğine, dosyanın Bingöl İcra Dairesi"ne gönderilmesine karar verildiği görülmektedir. Bu kararın temyiz edilmeyerek 07.04.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından ise kararın kesinleşmesinden itibaren 10 günlük süre geçirildikten sonra 29.04.2009 tarihinde takip dosyasının Bingöl İcra Müdürlüğü"ne gönderilmesi için başvuruda bulunulduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece re"sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.