Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4363
Karar No: 2012/5176
Karar Tarihi: 09.04.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/4363 Esas 2012/5176 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/4363 E.  ,  2012/5176 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı tarafından, davalı ve dahili davalılar aleyhine 27.08.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergâh saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi olanaklı değil ise bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilecekse, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Saptanacak bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Dava, 401, 403, 404 parsel sayılı taşınmazlar lehine 400, 406, 405 ve 402 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir.
    Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın hüküm fıkrasında belirtilen şekilde kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı 400 sayılı parselin paylı maliki ... vekili temyiz etmiştir.
    Davacının tapuda adına kayıtlı 401, 403, 404 sayılı parselleri yararına güneydeki genel yola ulaşımı sağlayacak şekilde 405, 406 ve 400 sayılı parseller üzerinden 3 metre genişliğinde geçit kurulmasına karar verilmiş, hükmü 400 sayılı parselin paylı maliklerinden davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Geçit davalarında genel yola ulaşımı sağlamak amacıyla paftada yer alan kadastrol yolların kullanılması asıldır. Bilirkişi raporunda her ne kadar geçit güzergahı üzerindeki kadastrol yolun toplam 65,50 metre uzunluğunda olduğu
    ancak, bu yolun 30 metre uzunluğunda olan kısmının fiili olarak hiç kullanılmadığı "tarla ile yol arasında 5-6 metrelik kot farkı bulunduğu" belirtilerek ek raporda 400 sayılı parsel üzerinden ve bu parselin bölünmesi suretiyle geçit kurulması önerilmekte ise de kadastrol yolun paftada gösterilen kısmı davacının kendi imkanları ile veya bu konuda mahalli imkanlarla ulaşıma açılabilir.
    Mahkemece 400 sayılı parselin Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine aykırı şekilde bölünmek suretiyle geçit kurularak ekonomik bütünlüğü bozulmuştur. Geçitin 400 ve 406 sayılı parseller arasındaki kadastrol yola bağlanmakla yetinilmesi gerekirken, kadastrol yolun kısmen geçişe elverişli olmadığı gerekçesi ile 400 sayılı parselin ikiye bölünmek suretiyle geçit kurulması doğru görülmemiştir.
    Diğer taraftan geçit davalarındaki kesintisizlik ilkesi gereğince davacının 401 sayılı parseli lehine, 402 sayılı parsel aleyhine ve devamındaki davacının 403 ve 404 sayılı parsellere aleyhine ayrıca devamında 405 ve 406 sayılı parseller üzerinden;
    Davacının 403 sayılı parseli lehine, davacının 404 sayılı parseli aleyhine ve devamında 405 ve 406 sayılı parseller üzerinden, davacının 404 sayılı parseli lehine 405 ve 406 sayılı parseller üzerinden geçit güzergahı krokiye atıf yapılarak ayrı ayrı geçit kurulması gerekirken yazılı şekide hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi