13. Hukuk Dairesi 2015/39721 E. , 2018/2299 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, 2006 doğumlu oğulları küçük ..."i sünnet ettirmek üzere 22.04.2007 tarihinde ... Yaşam Polikliniğine götürdüklerini, burada sünnet işleminin sağlık memuru olan davalı ... ve polikliniğin sahibi olan davalı ... tarafından yapıldığını, ancak daha sonra oğullarının cinsel organında kararma olması ve yara açılması nedeniyle ... Eğitim Araştırma Hastanesinde 04.05.2007 tarihinde yatışı yapılarak dört ameliyat geçirdiğini, ancak söz konusu ameliyatlara ve tüm tıbbi çabalara rağmen cinsel organdaki hasarların giderilemediğini, bu olaylar üzerine davalılar hakkında şikayette bulunduklarını ve ceza davası açıldığını, yaşanan bu olaylar nedeniyle derin üzüntü ve endişe taşıdıklarını, oğulları ..."in de bu durumdan dolayı çeşitli tramvalara maruz kaldığını ileri sürerek, 50.000,00 TL manevi tazminatın sünnetin yapıldığı 22.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın sünnetin yapıldığı 22.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ..."ün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar, eldeki dava ile davalar tarafından oğulları küçük ..."e uygulanan hatalı sünnet işlemi nedeni ile çocuğun 4 kez ameliyat edilmesine rağmen cinsel organında oluşan hasarın gerilemediğini ileri sürerek manevi tazminat istemi ile edleki davayı açmışlardır. Davalılar davanın reddini dilemiş; Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın sünnetin yapıldığı tarihten işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan BK"nun 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda 22.04.2007 tarihinde gerçekleştirilen sünnet işlemi sonrası küçük ..."in cinsel organında oluşan sorun nedeni ile 04.05.2007 tarihinde ... Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurmuş, sonrasında 9.5.2007, 16.05.2007, 24.05.2007, 12.06.2007, 08.10.2010 tarihinde bir dizi ameliyat geçirmiştir. Geçirilen bu ameliyatların nedenin de sünnet işlemi sırasında kullanılan koter cihazı arızasından ya da cihazın yanlış kullanımından kaynaklandığı ve olayın meydana gelmesinde davalıların sorumluluğunun bulunduğu Adli tıp Kurumu raporu ile sabittir. Küçük ..."in mevcut durum nedeniyle yaşadığı ızdırap, manevi huzursuzluk boyutu ile mevcut durumun küçük üzerinde gösterdiği ve göstereceği fiziki ve psikolojik etkiler dikkate alındığında mahkemece takdir edilen manevi tazminatın az olduğunun kabulü gerekir. O halde, Mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda takdiren makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece. yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 171,00 TL harcın istek halinde davacılara, 27,70 TL harcın davalı ..."e iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.