Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/12163
Karar No: 2021/2386
Karar Tarihi: 18.05.2021

Danıştay 10. Daire 2016/12163 Esas 2021/2386 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/12163
Karar No : 2021/2386

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Polis memuru olarak görev yapan ve 28/03/1994 tarihinde asayiş ekibindeki görevi sırasında teröristlerce ateş açılması sonucunda yaralanan davacının, aktif polislik yapamayacağı yönündeki 11/03/2005 tarihli sağlık kurulu raporuna istinaden uğradığı işgücü-efor ve diğer kayıplarının ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine 190.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince Mahkemelerinin daha önceki kararının Danıştay Onuncu Dairesi'nin 12/06/2014 tarih ve E:2014/1120, K:2014/3905 sayılı bozma kararı üzerine bozma kararına uymak suretiyle verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkeme tarafından yapılan 23/03/2016 tarihli ara kararı ile davalı idareden, davacının Sağlık Bakanlığı Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden aldığı ve "Aktif polislik yapamaz İdari Polislik yapabilir'' düşüncesini içeren sağlık kurul raporu sonrasında idari polis olarak görevlendirilip görevlendirilmediğinin ve şayet bu nitelikte bir görevlendirme yapıldı ise bu görevlendirmeden kaynaklı olarak davacının gelirinde bir azalma olup olmadığının sorularak bu hususlara ilişkin bilgi ve belgelerin istenildiği, bunun üzerine gönderilen bilgi ve belgelerden davacının idari polis olarak görevlendirilmediğinin belirtildiğinin görüldüğü, davacı vekilinin ara kararına cevap olarak ibraz ettiği 08/04/2015 havale tarihli dilekçeden de davacıya idari polislik görevi verilmediği ve görev süresini doldurduğu için de normal olarak emekliye ayrıldığı, 11/03/2005 tarihli bahsi geçen sağlık raporu haricinde 1994 tarihindeki olay nedeniyle davacının işgücü/efor kaybı bulunduğunu ortaya koyan ve sakatlık oranını da gösteren başkaca bir sağlık kurul raporunun da bulunmadığının belirtildiği, davacının gelirinde tazminat istemine konu olay nedeniyle gerçekleşen bir azalma olmadığı, davacının idari polislik görevini olaydan önceki dönemde harcaması gerekenden daha fazla efor harcayarak yerine getirebileceği yönündeki iddianın da kanıtlanamadığı dikkate alındığında, maddi tazminat isteminin kabulünün hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; manevi tazminat istemi yönünden ise, yaşanan olay nedeniyle davacının uğradığı manevi zararın karşılığı olarak taleple bağlılık ilkesi gözönünde bulundurularak 10.000,00 TL manevi tazminat talebine ilişkin kısmının kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDEN DAVACININ İDDİALARI: Davacı tarafından, maddi tazminat talebinin reddi gerekçe gösterilerek davalı idare vekili lehine 17.350,00 TL tutarında vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ_EDEN DAVALININ İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 2330 sayılı kanun kapsamında 18/08/1994 tarihinde davacıya ödenen nakdi tazminatın, anılan kanunun 6. maddesi uyarınca maddi ve manevi zararların karşılığı olduğu, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat talebinin kabulüne ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi, davacının temyiz isteminin kabulü ile davalı idare vekili lehine nispi olarak hükmedilen vekalet ücretinin maktu olarak düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyiz istemine konu mahkeme kararının, davanın maddi tazminat yönünden reddi, manevi tazminat yönünden kabulüne ilişkin kısmı yönünden incelenmesi :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Temyiz istemine konu mahkeme kararının, reddedilen maddi tazminat talebi nedeniyle davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden incelenmesi:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesi, 1. fıkrası, (b) bendinde, "Temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı" hükme bağlanmıştır.
21/12/2015 tarih ve 29569 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13. maddesinde; "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.
Dava, 190.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi'nce, davanın reddine, reddedilen maddi tazminat için … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, davanın tümden reddi ve kısmen kabul kısmen de reddi durumlarında kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekâlet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine nispi vekâlet ücreti hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda, reddedilen maddi tazminat yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, maktu olarak belirlenen … TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL avukatlık ücretinin" ibaresinin "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu olarak belirlenen … TL vekalet ücretinin" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davacının, reddedilen tazminata ilişkin hükmedilen nispi vekalet ücreti yönünden temyiz isteminin kabulüne,
3. Davanın kısmen kabul, kısmen de reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL avukatlık ücretinin" ibaresinin "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu olarak belirlenen … TL vekalet ücretinin" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2021 tarihinde temyize konu Mahkeme kararının davanın kısmen kabulü kısmen reddine ilişkin kısmı yönünden oy birliğiyle, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında olmayan, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına bu yönden katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi