17. Hukuk Dairesi 2013/9895 E. , 2014/10262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2010/616-2012/784
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı A.. A... vekili ve katılma yoluyla davalı A.. A... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi/babası olan muris R. F."nin sürücüsü olduğu motosiklete, 07/10/2009 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü, trafik sigortacısı ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu olarak çarpması nedeniyle Remzi’nin vefat ettiğini, motosiklette yolcu olan davacı Meryem’in de yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı Meryem için iş göremezlik ve destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000,00 TL"nin davalılar İbrahim, Selim ve A.. A..."den, davacı eş Gülşan için 30.000,00 TL, davacı Meryem için 30.000,00 TL, davacı çocuklar Hacer, Songül ve Ali için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar İbrahim, Selim ve A.. A..."den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle Meryem için maddi tazminat talebini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 46.000 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada otobüs sürücüsü davalı İbrahim"in 6/8, motosiklet sürücüsü muris Remzi"nin 2/8 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu Meryem’in %13.2 oranında malul kaldığı gerekçesiyle davacı Meryem için 42.651,72 TL maddi tazminatın davalılar İbrahim, Selim ve A. Sigorta AŞ"den, eş Gülşan için 10.000,00 TL, davacı Meryem için 15.000 TL, davacı çocuklar Hacer, Songül ve Ali için ayrı ayrı 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılar İbrahim, Selim ve A.. A..."den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı A.. A... vekili ve katılma yoluyla davalı A.. A... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) nolu bentlerin, davalı A. Sigorta vekilinin aşağıdaki (5) nolu bendin, davalı Allianz Sigorta vekilinin aşağıdaki (6) ve (7) nolu bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat ve sakatlanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların, destek Remzi Fenkli’nin kazadan önce inşaat ustası olarak çalıştığını iddia etmelerine göre, davacılara desteğin işini ve gelirini gösteren delillerini sunması için süre verilmesi, bu konu ile ilgili kuruluşlara yazı yazılarak araştırma yapılması, (vergi kayıtları, çalıştığı iş yerindeki son maaş bordrosu, Sosyal Güvenlik Kurumu, vs) destek inşaat ustası ise kaza tarihi itibariyle, yaşadığı yere ve inşaat mevsimine göre tüm yıl boyunca çalışıp, çalışamayacağının ve yıl içerisinde çalışabileceği dönemlere göre yıllık ve aylık ortalama gelirinin ilgili meslek kuruluşlarından (İnşaat Mühendisleri Odası veya benzeri bir meslek kuruluşundan) sorulup araştırılarak muhtemel geliri tespit edildikten
sonra dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacılardan Meryem aynı kazada yaralanması sebebiyle maddi tazminat talep etmektedir. Dosya içerisindeki belgelerden Meryem’in Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Yüksek Okulunda okuduğu anlaşılmakla, davacıya okuldan mezun olduysa işe başlama tarihi ve gelirine ilişkin belge sunması için süre verilmesi, belge sunulmadığı takdirde mezun olduğu okula göre muhtemel işe başlama tarihi ve yapabileceği mesleğe göre aylık kazancı ilgili kuruluşlara yazılacak yazı cevaplarına göre davacının iş göremezlik tazminatının bu esaslar gözetilerek hesaplanması gerekmektedir.
3)Davaya konu olayda, motosiklet sürücüsü destek Remzi’nin kazada kusuru bulunmadığı kabul edildiği halde kullandığı motosiklete kasksız binmesi nedeniyle 2/8 oranında kusurlu kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Borçlar Kanunu"nun 44/1. maddesi hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. O halde, muris Remzi’nin olayın oluşu üzerine etken, hatalı tutum ve davranışının bulunmadığı göz önünde tutularak, davalı sürücü tam kusurlu kabul edilmek suretiyle hesaplanacak tazminat tutarından, desteğin motosiklete kasksız olarak binmiş olması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek BK’nun 44. maddesi gereğince indirim yapılmasının gerekip gerekmediği hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu husus karar yerinde değerlendirilmeksizin müteveffanın kask takmaması nedeniyle 2/8 oranında kusurlu kabul edilmesi ile hem destek tazminatından, hem de davacı Meryem tarafından talep edilen maddi tazminattan 2/8 oranında indirim yapılmış olması isabetli görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
4)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
5)Davalı A. Sigorta Şirketi davalı Selim’e ait aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davalı sigorta şirketinin dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken mahkemece, anılan düzenleme uyarınca davalı sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde kaza tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
6)Davalı A.. A... kazaya neden olan otobüsün ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olup davacılar tarafından talep edilen manevi tazminattan kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumlu tutulmuştur. İhtiyari mali sorumluluk sigortasına uygulanacak hükümleri düzenleyen 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 100. maddesinde aynı kanunun 99. maddesine atıf yapılmamış olması ve genel şartlarda da bu hükümlere paralel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu tür sigortada tazminat alacağının muacceliyeti genel hükümlere göre saptanmalıdır. Davalı sigorta şirketine dava açılmadan ihbarda bulunulmadığı anlaşıldığından dava tarihi ile temerrüde düşürülmüş olduğunun kabulü gerekir.
7)Mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminattan davalı A.. A... poliçe limitiyle sorumlu olmasına göre, mahkemece, davalı sigorta şirketinin vekalet ücretinden, harç ve yargılama masraflarından sorumluluğunun, hüküm altına alınan manevi tazminatın poliçe limiti sınırları içerisinde kalan kısmı üzerinden hesaplanacak miktarı ile sınırlı olduğu belirtilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
8)Kabule göre, mahkemece reddedilen kısım üzerinden davada kendisini vekille temsil edilen tüm davalılar için ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2. maddesi gereğince ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek avukatlık ücretine hükmolunması gerekmektedir.
Kabule göre, davacılar dava dilekçesinde davalı A.. A...’den yalnız maddi tazminat, davalı A.. A...’den yalnız manevi tazminat talep ettiğine göre, talep edilen tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalı sigorta şirketleri lehine vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacılar aleyhine olacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, davalı A. Sigorta vekilinin ve davalı Allianz Sigorta vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı A. Sigorta yararına, (6) ve (7) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı Allianz Sigorta yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı A.. A.. ile A.. A.."ne geri verilmesine 30.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.