Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/10457 Esas 2014/10253 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10457
Karar No: 2014/10253
Karar Tarihi: 30.6.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/10457 Esas 2014/10253 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/10457 E.  ,  2014/10253 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/03/2013
    NUMARASI : 2010/121-2013/78

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı M. Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların maliki/işleteni, sürücüsü ve sigortacısı oldukları aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığını ileri sürerek, iş göremezlik zararları yönünden ıslahla birlikte 48.105,26 TL. maddi tazminatın tüm davalılardan, 30.000,00 TL. manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı M. Ş. vekili, kazanın meydana gelmesinde yoldaki buzlanmayı temizlemekle görevli dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü"nün sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı sigorta şirketi vekili ile davalı İ.. Ş.."da davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının ıslah edilen maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise 20.000,00 TL. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı M. Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK"nun 86/1. madde hükmüne göre işleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
    Somut olayda, davalı M. Ş. vekili, kazanın meydana gelmesinde kusurun Karayolları Genel Müdürlüğü"nde bulunduğunu savunmuştur. Araç sürücüsü de ceza soruşturmasında verdiği kolluk ifadesinde, araçta takograf bulunduğunu, aracın hızının ölçülebileceğini, kazanın mevsim durumu uyarınca gerekli tuzlama ve diğer önlemleri almayan karayollarının hatasından meydana geldiğini, kendi yerine hangi sürücü olursa olsun kazanın kaçınılmaz olduğunu beyan etmiştir.
    Öte yandan, aynı olay sebebiyle kazada zarar gören dava dışı başka kişinin hak sahipleri tarafından aynı davalılar aleyhine açılan manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece 08.3.2011 gün, 2010/366 E. ve 2011/99 K. sayılı kararla davanın kısmen kabulü yönünde verilen hükmün davalı M. Ş. vekilinin temyizi üzerine Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi"nin 22.10.2012 gün, 2011/10015 - 2012/16788 E/K. Sayılı ilamıyla bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, mahkemece ceza davasında alınan bilirkişi raporları ile yukarıda anılan dava dosyasındaki raporlar birlikte incelenmek ve gerektiğinde yeni bilirkişi kurulu raporu alınmak suretiyle, davalının kaza nedeniyle sorumlu olup olamayacağının tartışılıp irdelenmesinden sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalının bu savunması üzerinde durulup değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.