17. Hukuk Dairesi 2013/9849 E. , 2014/10252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2012
NUMARASI : 2005/313-2012/235
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı T.. D.. ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı oldukları araçların sebebiyet verdiği trafik kazasında davacının ömür boyu sakat kalacak şekilde yaralandığını ileri sürerek, 28.500,00 TL. maddi tazminat ile 40.000,00 TL. manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilahare; maddi tazminat davasını takip etmeyeceklerini bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilleri, davalı Mustafa ve B.. Ö.. vekili, davalı Servet ve S.. S.. vekili ve davalı T.. D.. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının maddi tazminat talebinin konusu kalmadığından reddine, davalı sigorta şirketleri aleyhindeki manevi tazminat talebinin reddine, davacının diğer davalılar aleyhindeki manevi tazminat talebinin 15.000,00 TL. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı T.. D.. vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı T.. D.. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
a-) BK."nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkemece davacının manevi tazminat talepleri yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı ağır derecede yaralanarak bir bacağını kaybetmiş olup, meydana gelen olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, davacı için olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha arttırılarak manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
b-) Davalı A. Sigorta A.Ş. yargılama sırasında davacıya dava konusu olay sebebiyle maddi tazminat ödemiş olup buna göre dava konusuz kaldığından konusu kalmayan talep hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi isabetli olmadığı gibi, davanın konusuz kalması halinde dava konusu talep yönünden dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve avukatlık ücretine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu yöndeki talebin reddi ile davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı T.. D.. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 801,90 TL kalan harcın temyiz eden davalı T.. D.."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.