MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1. Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden; TCK"nın 158/1-f-son,62,52,53,63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2. Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden;TCK"nın 204/1,62,51,53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, Malatya’dan Erzurum’un Çat İlçesi’ne canlı hayvan almak üzere geldiği, katılanlar ile küçükbaş hayvan alımı konusunda anlaştığı, alışveriş bedelinin bir kısmını peşin olarak ödediği, bir kısmına karşılık da 15/11/2012 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli ve 20/11/2012 keşide tarihli 40.000,00 TL bedelli, kriminal raporlarına göre tamamen sahte olarak oluşturulmuş ve aldatma kabiliyeti bulunan çekleri cirolayarak verdiği, bu şekilde her iki katılana yönelik olarak ayrı ayrı üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan olayda; sanık savunmasında suça konu çekleri kayısı alışverişi karşılığında Mustafa Döner isimli kişiden aldığını beyan etmiş ise de, böyle bir kişinin açık kimlik ve adres bilgileri ile aralarındaki ticarete ilişkin belge sunamamış olması, hayvan alım satım işini belli bir bölgeye hasredip, aynı mahiyette eylemi birden fazla kişiye karşı gerçekleştirmesi, birlikte hayvan almaya gittiği ... ile dahi irtibatını kesmesi, olay sonrası uzun süre kendisine ulaşılamaması karşısında kaynağı belirsiz yerden temin edilen suça konu çekin sahte olduğunun sanık tarafından bilindiği ve katılandan aldığı hayvanlar karşılığında kullanılarak menfaat sağlandığı kabulü ile sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamı itibariyle sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen "seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına" hükmünün iptal edilmesi karşısında, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, temel cezanın takdiren ve teşdiden 3 yıl hapis, 3.000 gün adli para cezası olarak tayini ile aynı Kanun"un 61. maddesindeki kriterler uygulanarak bireyselleştirilmesinden sonra doğrudan suçtan elde edilen menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle adli para cezasının 100.000 TL olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının adli para cezasının belirlenmesine ilişkin tamamen çıkartılarak yerlerine sırasıyla ""5.000 gün"", ""4.166 gün"", “83.320 TL"" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.