Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3566
Karar No: 2012/5128
Karar Tarihi: 06.04.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3566 Esas 2012/5128 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/3566 E.  ,  2012/5128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi mecra ve geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 08.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... ..., maliki olduğu 353 ada 15 parsel sayılı taşınmaza davalıya ait aynı ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardan geçen su arkına davalının müdahalesinin önlenmesini ayrıca mecra hakkı ile geçit hakkı tesisi istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve davacının su arkına yapılan müdahalenin önlenmesine ilişkin davasının reddine, mecra hakkı tesisine ilişkin davanın kabulü ile davacıya ait 353 ada 15 sayılı parsel lehine davalı ... Aynacı"ya ait 353 ada 10 sayılı parsel aleyhine 30.04.2010 tarihli fen ve ziraat bilirkişilerinin raporunda ve ekindeki krokide sarı renkle ve (A) ile gösterilen 1 no"lu alternatiften mecra hakkı tesisine, davacının geçit istemi ile açtığı davanın kabulü ile davacıya ait 353 ada 15 sayılı parsel lehine, davalıya ait 350 ada 10 ve 11 sayılı parseller aleyhine 30.04.2010 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide mor renkle ve (P) ile gösterilen IV no"lu alternatiften geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davalının geçit hakkı tesisine ilişkin temyizine gelince;
    Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu" ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" yada "geçit yetersizliği" denilmektedir.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Davacı ... 353 ada 14 ve 15 sayılı parsellerin malikidir. Davacı, bu parselleri lehine geçit hakkı ve sulama suyu mecra hakkı tesisi için dava açmış, kesifte ise davasını yalnız 15 parsel sayılı taşınmazına geçit hakkı ve mecra hakkı tesisi şeklinde ıslah etmiştir. Mahkemece de davalıya ait 353 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı tesisine ve yine davalıya ait 10 sayılı parsel aleyhine mecra hakkı tesisine karar verilmiştir. Ancak kısa kararda ve gerekçeli kararda maddi hatta sonucu ada numarası 350 olarak yazılmıştır. Davalı ... Aynacı aleyhine geçit ve mecra hakkı tesisi istenen 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar zeminde bir bütün halinde kulanıldığından, her iki parsel bir bütün olarak değerlendirilerek, 10 no"lu parselin kuzeyinden doğudaki arka bağlantı sağlanacak şekilde mecra hakkı tesisine ve 11 no"lu parselin batısından ve güneyinden doğudaki genel yola ulaşımı sağlayacak şekilde geçit hakkı kurulmasına karar verildiği görülmüştür. Yani hem mecra hakkının, hem de geçit hakkının davalıya ait taşınmazlar üzerinden kurulduğu görülmüştür.
    Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişilerin raporuna ekli krokinin ve dosya içinde mevcut kadastro paftasının incelenmesinde, güneyde bulunan dava dışı 12 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün davalıya ait 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardan daha büyük olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin yukarıda belirtilen fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, dava dışı 12 parsel sayılı taşınmazdan doğudaki genel yola geçit kurulup kurulmayacağı değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken davalının bir bütün olarak kullandığı 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlara her iki külfetin de yüklenmesi doğru görülmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı getirtilerek, tapu maliki belirlenmeli ve 12 sayılı parselin malikine karşı geçit hakkı istemi ile ayrı bir dava açılarak eldeki dava ile birleştirilmelidir. Ayrıca tesis edilecek geçit hakkının kesintisiz olması gerektiğinden davacıya, maliki olduğu 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar arasında tapuda irtifak hakkı tesis ettirmesi için süre verilmelidir. 12 sayılı parselin malikinin delil ve savunması dikkate alınarak bilirkişilerden 12 sayılı parselden geçit hakkı tesisine yönelik rapor alınıp, buradan geçit hakkı tesisinin uygun bulunması halinde geçit bedeli belirlenip, bu bedel depo ettirildikten sonra hüküm kurulması gerekirken, davacının sübjektif arzuları dikkate alınarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine 2. bent uyarınca hükümün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 06.04.2012 tarihinde oybirliği karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi