6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/288 Esas 2020/1900 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/288
Karar No: 2020/1900
Karar Tarihi: 24.02.2020

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/288 Esas 2020/1900 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın 6831 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan mahkum edildiği görülüyor. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının infazının kabil kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı niteliği taşımadığı belirtildi. Palmiye ağaçlarının müsaderesi konusunda yerel mahkemenin her zaman karar vermesi gerektiği vurgulandı. Mahkeme tutanakları, belgeler ve gerekçe içeriği incelenerek sanığın suçu işlediği saptandı. Hükümde, kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi sebebiyle bozma kararı verildi ve hüküm fıkrasına ilgili kanun maddelerine uygun şekilde düzeltici ibarelere eklenmesi istendi. Kanunlar: 6831 Sayılı Kanun, 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 Sayılı CMUK'nin 322. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2020/288 E.  ,  2020/1900 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığı gözetildiğinde, suça konu yerde bulunan palmiye ağaçlarının müsaderesi hususunda mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasına, “karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 2725 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınıp katılan ... idaresine verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.