Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5893
Karar No: 2019/4342
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5893 Esas 2019/4342 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/5893 E.  ,  2019/4342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... gelmiş, davalı vekili Avukat ... meslekten men olduğu ve UYAP uyarısı verdiğinden kendisine tebligat yapılmadığı anlaşıldığından davalı asile tebliğ edildiği ve duruşmada hazır olmadığı görüldüğünden davalı asilin yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalıya miras bırakanında kalan taşınmazların davalı adına intikali, maliye hazinesi tarafından davalıya ve diğer miras ortağına karşı açılmış davanın takip edilmesi ve karşılığında da davalının taşınmazlarında inşa edilecek dairelerin %10"unun müvekkiline verilmesi konusunda taraflar arasında 25.09.2006 tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme ile bağlantılı olarak müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı ... Mimarlık Ltd. Şti. ile davalı oranında 20.03.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin 25.09.2006 tarihli sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğini ancak davalının edimini kendi kusuru ile imkansızlaştırdığını, müvekkiline %10 verilecek olan taşınmaz hisselerini 2008 yılından itibaren satmaya başladığını, aralarındaki sözleşme gereği, davalının sözleşmeden cayması veya taşınmazları satması durumunda müvekkiline vaadedilen %10"luk kısmın bedelinin nakden ödeneceğinin kararlaştırılıdını, davalını bu borcuna karşılık 03.06.2008 tarihinde 50.000 TL, 25.12.2009 tarihinde ise 50.000 TL ve 70.000 TL olmak üzere 170.000 TL ödeme yaptığını fakat bakiye borcunu ödemediğini ileri sürerek davalıya ait taşınmazlar üzerinde inşa edilecek bağımsız bölümlerin gerçek değerlerinin tespiti ile %10"unun hesaplaması ve yapılan ödemelerin mahsubu sonrası bakiye alacak olarak şimdilik 10.000 TL.nin faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin komisyon sözleşmesi niteliğinde olduğunu, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, her iki sözleşme arasında bağlantı bulunmadığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa imkansızlığı sebebiyle mutlak butlanla malul olup yok hükmünde olduğunu bu sebeple arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini, her iki sözleşmenin imkansızlığı nedeniyle akabinde davacının bilgisi ve aracılığı ile müvekkilinin taşınmazlardaki hisselerinin, taşınmazlarda hissedar olan yapı kooperatiflerine daire ve para karşılığı devredildiğini, karşılığında müvekkilinin 120.000 TL nakit ve 9,5 daire aldığını, müvekkili tarafnıdan davacıya 170.000 TL"nin alacaklarına karşılık ödendiğini, taşınmazların satışından davacının haberi ve muvakafatı olduğunu, sözleşmeden caymanın söz konusu olmadığını, bilakis müvekkilinin önceki intikallerden dolayı davalıdan yarım daire alacaklı olduğunu, davalı edimlerini tam olarak yerine getirmediği halde müvekkilinin 9,5 dairenin %10 karşılığı olarak en az 1,5 daire bedelini davacıya fazlayısyla ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davalıya ait 9,5 dairenin dava tarihindeki değerlerinin 1.121.500,00 TL olarak tespit edildiği, davacının bu tutarın %10"u olan 112.150,00 TL"yi davalıdan talep edebileceği ancak davalının alacağına karşılık 170.000 TL ödenmiş olduğu ve davacı tarafın davalıdan herhangi bir alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi