7. Hukuk Dairesi 2014/13083 E. , 2015/830 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Adana 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 29/04/2014
Numarası : 2012/391-2014/356
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 2010 yılı başından itibaren önce anketör olarak fasılalarla çalıştığını, son 1 yıl içinde ise muhasebe görevlisi olarak 31.05.2012 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin bulunduğu showroomun kapatılması bahanesiyle haksız olarak fesih edildiğini, davacının 2010 yılı başından itibaren üçer aylık fasılalarla davalı firmanın anketörlüğünü yaptığını, ancak sigortasının yapılmadığını, hak ve alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdine haklı nedenle son verildiğini, asgari ücretle çalıştığını, davacının çalışma süresinin 1 yılı doldurmaması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacının iş akdinin feshi sonrasında özlük haklarının ödendiğini, davacının hak ettiği fazla mesailerin bordroya yansıtılarak bankaya ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalı şirkette 01.08.2011-31.05.2012 tarihleri arasında çalıştığı 9 aylık hizmet süresi ile 05.04.2010-30.09.2010 tarihleri arasında çalıştığı 5 ay 25 günlük hizmet süresi birleştirilerek toplam 1 yıl 2 ay 25 gün hizmet süresinin bulunduğu, davacının iş akdinin davalı şirket tarafından iş hacminin azalması ve personel azaltılması zorunluluğu nedeni ile haksız olarak fesih edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının davalı işyerindeki çalışma süresi taraflar arasında ihtilaflıdır. Hizmet döküm cetveline göre davacı, 01.08.2011 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalışmaya başlamıştır. Yine hizmet döküm cetvelinde, davacının davalı işyerinde çalışmaya başlamadan önce 2011 yılında üç ayrı işyerinde çalıştığı, 2010 yılında ise çalışma kaydının bulunmadığı görülmüştür. Mahkemece davacının 05.04.2010 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı kabul edilerek hizmet süresi belirlenmişse de, bu kabulün gerekçesi olarak gösterilen davacı tarafından dosyaya sunulan belgede davalı şirketin kaşe ya da yetkili imzası bulunmadığı gibi 2010 yılındaki çalışma olgusuna işaret eden davacı tanığı İhsan"ın beyanı da kendi içinde çelişkilidir. Mahkemece tanık İhsan"ın beyanları arasındaki çelişki giderilip, 2011 yılında davacı adına çalışma bildirilen işyerlerinin davalı işyeri ile olan bağlantısı araştırılıp hizmet süresinin buna göre belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
2-Davacının aldığı ücret seviyesi taraflar arasında çekişmeli olup, davacı dava dilekçesinde herhangi bir ücret seviyesi bildirmemiştir. Banka aracılığıyla ödenen ve işveren tarafından düzenlenen bordrolarda ücret asgari ücret seviyesinde hesaplanmış olup, 2011 yılı Ağustos ayında 1.205,48 TL, 2011 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarında 318,47 TL, 2012 yılı Ocak, Şubat aylarında 269,59 TL, 2012 yılı Mart, Nisan, Mayıs aylarında 363,19 TL fazla mesai ücreti tahakkuklarını içerdiği de görülmüştür. Fazla mesai ücreti tahakkuklarının banka aracılığıyla ödendiği gözetildiğinde bordrolara itibar edilerek ücretin belirlenmesi gerekirken fazla mesai tahakkuklarının da ücrete dahil edilmesi suretiyle bulunan ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Ayrıca, fazla mesai tahakkuku bulunan ayların fazla mesai ücreti hesabında dışlanmaması da hatalıdır.
3-Yerel Mahkeme"ce itirazlar üzerine aldırılan ek bilirkişi raporunda rapor seçenekli olarak hazırlanmış olup, mahkemece bu seçeneklerden birine itibarla hüküm kurulması gerektiği halde, her iki seçenekte tespit edilen miktarlar toplanarak fazla mesai ücreti alacağının hüküm altına alınması isabetsiz olup, hüküm bu yönüyle de bozulmalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.