5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/10991 Karar No: 2017/9050 Karar Tarihi: 23.03.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/10991 Esas 2017/9050 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/10991 E. , 2017/9050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Sulu tarım arazisi niteliğindeki ... Köyü ... parsel sayılı taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Kamulaştırılan taşınmazın davalı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, talep de olmadığı halde re"sen Hazine adına tescil hükmü kurulması, 2-Dava konusu taşınmaz sulu arazi niteliğinde olduğundan kapitalizasyon faizinin % 4 oranında uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü suretiyle eksik bedel tespiti, 3-Üretim masraflarına sermaye faizi eklenmek suretiyle eksik bedel tespiti 4-2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. Maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 14.10.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin gözetilmemesi , 5-Özel bütçeli idareler kapsamına alınan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi hükmünden kaynaklanan yargı harçlarından muafiyetinin ortadan kalktığı gözetilerek harç alınmasına karar verilmesi gerekirken, davacı idarenin harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.