Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14435 Esas 2018/2279 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14435
Karar No: 2018/2279
Karar Tarihi: 21.02.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14435 Esas 2018/2279 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/14435 E.  ,  2018/2279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, 21.02.2015 tarihinde 2.938 TL bedelle davalı ... Bilgi İşlem ve Dış Ticaret Aş"den televizyon satın aldığını ancak sonradan ayıplı olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle de bir üst vasıfta aynı marka ürün verilmek üzere kendisinden ürünün iade alındığını, keşide edilen ihtarnameye rağmen vaad edilen özellikte bir ürünün kendisine verilmediğini ileri sürerek; ayıplı ürün yerine bir üst vasıfta aynı marka televizyonun davalıdan alınarak kendisine verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde 3.300 TL ürün bedeli (teslimi vaad edilen) ile 226 TL ihtarname masrafı ve 5000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, satışı yapılan ürünün ayıplı olduğu gerekçesi ve bedel iadesi talebi yerinde görülerek, 2.899 TL fatura bedeli ile 226 TL ihtarname giderinin davalılardan tahsiline, şartları oluşmadığından manevi tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyize gelen davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, eldeki davasında ayıp iddiasına dayanmış, dava dilekçesindeki sonuç ve istem başlıklı kısmında hükmedilecek miktar yönünden yasal faiz talebinde bulunmuştur. 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda, mahkemece kurulan hüküm ele alındığında, fatura bedeline hükmedildiği ve yasal faiz talebi de olduğu halde, hükmedilen bu miktara faiz işletilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
    SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün B) başlıklı fıkrasındaki " ... fatura bedeli olan 2.899,00 TL nin davalılardan müteselsilen alınarak ... " söz ve rakamlarının karar yerinden çıkartılarak yerine " ... fatura bedeli olan 2.899,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile davalılardan müteselsilen alınarak ... " söz ve rakamların yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.