16. Hukuk Dairesi 2016/13817 E. , 2020/3582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 496 ada 7 parsel sayılı 245,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 2/4 payı, 540 ada 2 parsel sayılı 2.496,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 2/18 payı ve 541 ada 99 parsel sayılı 1.116,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 2/18 payı tapu kaydı nedeniyle; 550 ada 8 parsel, 550 ada 84 parsel, 550 ada 95 parsel ve 558 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 8.553.85, 1.848.47, 2.031,86 ve 281.52 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların ise tamamı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 540 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda (2/A) harfi ile gösterilen 1.213,02 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle oluşan tapu kaydında 2/18 nispetindeki ... hissesinin iptaline ve davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adına kök muris ...’na ait veraset ilamında yazılı hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, davaya konu diğer taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacılar, dava konusu 496 ada 7, 541 ada 99 parsel sayılı taşınmazların çekişmeli payları, 550 ada 8, 84, 95, 558 ada 2 parsel sayılı taşınmazların ise tamamı hakkında, müşterek muris ... terekesine ait olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlar; davalılar ise, taşınmazların kendi miras bırakanları ... tarafından 3. kişiden satın alındığını, müşterek muristen kalmadığını savunarak, 496 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için bu parsele revizyon gören Temmuz 1976 tarih 75 sıra numaralı tapu kaydına ve 541 ada 99 parsel sayılı taşınmaz için de revizyon gören Mayıs 1971 tarih 37 sıra numaralı tapu kaydına ve zilyetliğe dayanmışlardır. Mahkemece, bu taşınmazların kök muris İshak’tan geldiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davalı taraf satın alma savunması ve yönünden dava konusu 496 ada 7 ve 541 ada 99 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören 1976 tarihli ve 75 sıra ve 1970 tarihli 37 sıra numaralı tapu kayıtlarının edinme sebepleri de göz önüne alınmak suretiyle keşifte söz konusu kayıtlar yöntemince uygulanmaksızın, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların tapu kaydının kapsamına yönelik soyut beyanları ile yetinilmiş; tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlardan başkaca taşınmaza revizyon görüp görmedikleri belirlenmediği gibi, keşif mahallinde hazır olan yerel bilirkişi ve tanıkların, dava konusu tüm taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından hangi sebeple kullanıldığı, müşterek muristen intikal eden yerlerden olup olmadığı, taşınmazların davalıların kendi miras bırakanı ... tarafından 3. kişiden satın alınıp alınmadığı hususlarındaki yetersiz ve çelişkili anlatımlarına itibar edilmiş, söz konusu beyanlar arasında çelişki bulunduğu halde, hangi beyana hangi sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeyle karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli 496 ada 7 ve 541 ada 99 parsel sayılı taşınmazlara kadastro sırasında revizyon gören tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte eksiksiz biçimde, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilmeli, tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmedikleri Kadastro Müdürlüğünden sorularak saptanmalı, revizyon görmüşlerse ilgili taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ile kadastro sonucunda oluşan tapu kayıtları dosya arasına alınmalı, ardından mahallinde, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında çekişmeli taşınmazlar revizyon gören tapu kayıtları okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli ve teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; kayıtların kapsamı belirlenirken varsa revizyon gördükleri dava dışı taşınmazlar göz önüne alınmalı, teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların kapsamını belirten, keşfi izlemeye ve denetlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı ve böylelikle çekişmeli 496 ada 7 ve 541 ada 99 parsel sayılı taşınmazların tümünün ya da bir kısmının tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız tespit edilmeli; taşınmazların davalının dayandığı tapu kayıtlarının kapsamlarının dışında kaldıklarının anlaşılması halinde ise, bu taşınmazların davanın konusunu oluşturan diğer tüm taşınmazların kime ait oldukları, kimden nasıl intikal ettikleri, kim tarafından, ne şekilde ve hangi sebeple kullanıldıkları hususunda yerel bilirkişi kurulu ve tanıklardan ayrıntılı ve olaylara dayalı bilgi alınmalı, bu şekilde çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi İshak Demicioğlu’na ait olup olmadığı, yahut davalıların kendi miras bırakanı ... tarafından 3. kişiden satın alınıp alınmadığı duraksamasız biçimde belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, deliller arasındaki çelişkiler giderilememiş ise hangi delile ne sebeple üstünlük tanındığı karar yerinde tartışılmak suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Davalı vekilinin çekişmeli 540 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (2/A) ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece, isabetli biçimde dava konusu taşınmaz bölümünün, çekişmeli payının kök muris ...’na ait olduğu belirlendiğine göre, dava konusu taşınmaz bölümünün çekişmeli payının tapu kaydının iptali ile, kök murisin tüm mirasçıları adına, yasal miras payları oranında tesciline karar verilmesi gerekirken, davalının payını da ortadan kaldıracak şekilde yalnızca davacılar adına tescili yönünde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; eldeki dava, davacıların miras payına yönelik olarak açıldığına göre, dava konusu taşınmaz bölümünün davacıların miras payına isabet eden değeri dikkate alınmak suretiyle harca hükmedilmesi gerekirken, taşınmaz bölümünün keşifte belirlenen değerinin tamamı üzerinden harç hesaplanması hususu da isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.