15. Ceza Dairesi 2020/1104 E. , 2020/4734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 37. maddesi delaletiyle TCK"nın 157/1, 43, 62, 52/2-4, 53 ve 63 maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
2-Suç sürüklenen çocuk ... hakkında dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 37. maddesi delaletiyle TCK"nın 157/1,43,31/3,62,52/2-4 ve 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıklar Yusuf ve Haydar ile suça sürüklenen çocuk ..."in mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ..., sanık ... müdafisi ile suça sürüklenen çocuk ... müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklara ve suça sürüklenen çocuğa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı, ayrıca Ceza Muhakemesi Uzlaştırma Yönetmeliği"nin 34. maddesi uyarınca zamanaşımının durduğu süreler gözetilerek yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuk ..."in, katılan ... ile bir dönem aynı inşaatta birlikte çalıştıkları, katılan ..."a dayısının gömü altın bulduğunu satmalarına aracılık etmesini iyi kar edeceğini söyleyerek ikna ettiği, bunun üzerine katılanın altınları görmek üzere..."a geldiği, burada suça sürüklenen çocuğun katılan ..."ı alarak, sanık ..."a ait ikamete götürdüğü, kendisini “Hacı Yusuf” olarak tanıtan temyiz kapsamı dışında bulunan sanık ... ve kendisini “...” olarak tanıtan sanık ..."ın karşıladığı, sanık ..."ın 25-30 adet numune altın getirerek ortaya bıraktığı, katılanın numune almak istemesi üzerine yerin güvenli olmadığını bahane ederek katılana ertesi sabah vereceğini söylediği, bunun üzerine ertesi gün katılan ..."a sanık ..."ın numune altın verdiği, katılanın ..."a döndüğünde kuyumcudan numune altının gerçek ve satışının yasal olduğunu öğrenmesi üzerine durumu diğer katılan ..."a bahsettiği, daha sonra her iki katılanın altınları almak üzere..."ta geldikleri, katılanların sanık ..."a ait evde sanıklarla buluştukları, o gün paranın havale edilmemesi nedeniyle sanıklardan altınları alamadıkları, katılanlara adına banka havalesi gelmesi üzerine olay günü suça sürüklenen çocuk ... katılanların birlikte banka şubesine giderek gelen 20.000.TL parayı birlikte çekerek yine suça sürüklenen çocuk ile birlikte aynı eve giderek sanıklarla buluştukları, katılanların bankadan çektiği 20.000.TL"yi sanık ..."a verdiği, paranın eksik olduğunu görünce, sanık ..."ın bu duruma kızdığı, katılan ..."ın telefon ile konuştuğu esnada sanık ..."ın işareti ile suça sürüklenen çocuğun katılanların vermiş olduğu içerisinde para bulunan poşeti alarak kaçmaya başladığı, katılanların kovalamaya başlamalarına rağmen yakalamayamadıkları, tekrar ikamete döndüklerinde sanık ..."un ikametin ışıklarını söndürerek, kapısını kilitlediğini gördükleri, katılanların sanık ..."u yakalamak için kovaladıkları ancak yakalayamadıkları, bu surette sanıklar Yusuf ve Haydar ile suça sürüklenen çocuk ..."in iştirak halinde katılanlara karşı zincirleme şekilde dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda,
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurup 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasa maddesinde öngörülen cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde belirlenen 7 yıl 12 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları yerinde olup, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 66/2, 67/4. ve CMK.nun 223. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar ... ile ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
Sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik çelişkili soyut savunmaları, temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanık ... suça sürüklenen çocuğun ikrar içeren savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları, banka kayıtları, yakalama ve fotoğraf teşhis tutanakları ve tüm dosya kapsamından sanıklar Yusuf ile Haydar"ın üzerilerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... ile sanık ... müdafisinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin ve uzlaştırma giderinin sanıklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin kısım çıkartılarak yerine "Bozma öncesi münhasıran kendileri için yapılan 1 adet çağrı gideri olan 7,00 TL ile müştereken yapılan çağrı gideri ve posta giderinden paylarına düşen 7,31 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 14,31 TL’nin sanıklar Haydar ve Yusuf"tan ayrı ayrı alınarak hazineye irat kaydına; bozma sonrası yapılan yargılama gideri 179,20 TL tebligat ve posta gideri ile 684.TL uzlaştırma gideri olmak üzere toplam 863,20 TL"nin hazine üzerinde bırakılmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.