17. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6000 Karar No: 2019/1107
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/6000 Esas 2019/1107 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında daha önce verilen hırsızlık suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş ancak tekerrüre esas alınarak ceza 1 yıl 10 ay olarak düzeltilmiştir. Yargılamada usul ve yasaya aykırılık bulunmadığına karar verilmiştir. Ancak, önceki hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edildiği için yargılama giderleri sanığa yükletilememiştir. Bunun yanı sıra, bozma öncesi yargılama giderinin terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve bu nedenle de sanığa yükletilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, suçun TCK'nun 142/1-b, 35, 62. maddelerine ve önceki hükümde verilen cezanın TCK'nin 142/1-a, 62. maddelerine dayandığı ifade edilmiştir. Ayrıca, yargılama giderleri ile ilgili olarak 6352 sayılı Yasa'nın 100. maddesi, CMK'nun 324. maddesinin dördüncü fıkrası ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesi belirtilmiştir.
17. Ceza Dairesi 2017/6000 E. , 2019/1107 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/229 Esas, 2012/105 Karar sayılı, 17/04/2012 kesinleşme tarihli ilamında, sanığın 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 35, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası; 142/1-a, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, buna karşın sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken sanığın anılan ilam uyarınca sehven 1 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı kararda belirtilse de; bu husus infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; Önceki hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olduğundan lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi ve bozma öncesi yargılama giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin göz ardı edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin kısım çıkarılarak yerine ""6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olan bozma öncesi yargılama giderlerinin ve ayrıca lehe olan bozma sonrası yargılama giderlerinin Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.02.2019 günü oy birliğiyle karar verildi.