13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/27484 Karar No: 2018/2268 Karar Tarihi: 21.02.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/27484 Esas 2018/2268 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/27484 E. , 2018/2268 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılar ile akraba olduklarını, kendisinden borç istemeleri üzerine kredi kartını kullandırdığını ayrıca havale yöntemi ile para gönderdiğini ancak gerek kredi kartından kullanılan 2.630,00 TL"yi, gerekse 10.000,00 TL banka havale yöntemi ile gönderilen tutarı geri ödemediklerini ileri sürerek, 12630,00 TL borç tutarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, 12.630,00 TL"nin davalılarca ödenmediğinin dosya arasındaki dekont fotokopilerinden ve tanık beyanlarından anlaşıldığı ayrıca davalıların duruşmaya katılmadıkları ve davaya karşı cevap vermedikleri gözönüne alındığında davacının davasını ispat ettiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan Muzaffer tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, açıklamasız havale ile gönderdiği 10.000,00 TL‘nin ve kredi kartından kullanılan 2.630,00 TL’nin borç olarak gönderilmesine karşın davalılarca ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalılar davaya cevap vermemiş, mahkemece yukarıda anılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 128. maddesinde; “Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemekle davayı inkar etmiş sayılmaktadırlar. Bu noktada, ispat yükü alacak iddiasında bulunan alcaklı yani davacıdadır. Miktar itibari ile davada tanık dinlenmesi de mümkün değildir. Ayrıca, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde de “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır “ hükmü düzenlenmiştir. Hal böyle olunca, somut olayda ispat yükünün davacıda olduğu dikkate alınmak sureti ile deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek yanılgılı gerekçe ile hüküm teisisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan 215,68 TL harcın istek halinde davalı ..."ya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.