14. Hukuk Dairesi 2018/2021 E. , 2019/3713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.04.2015 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.11.2016 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekilleri tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair verilen 23.01.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, müvekkili idarenin paydaşı olduğu ... İli, ... İlçesi, ... ada, 2 parsel sayılı 101.504 metrekare yüzölçümlü taşınmazda 04.07.2014, 08.07.2014, 25.07.2014, 23.06.2014, 23.06.2014 ve 27.06.2014 tarihli resmi senetler ile davalılara yapılan pay satışlarına ilişkin önalım hakkı kullanmak istediğini, davacıya bildirim yapılmadığını, bilirkişi raporu sonrası arttırılmak üzere davanın harca esas değerinin 10.000,00TL olduğunu belirterek dava konusu taşınmazda davalıların adına olan payların iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri cevap dilekçesi ve duruşmalardaki beyanlarında, dava konusu taşınmazın mer"i uygulama imar planında spor alanı olarak ayrıldığını, davacı idarenin dava konusu yeri kamulaştırması gerekirken önalım hakkına dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açmasının açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise talep ile bağlı kalınarak dava konusu taşınmazda keşif yapılarak davalıların paylarının güncel değerinin belirlenmesi ve belirlenecek güncel bedelin önalım bedeli olarak davacı tarafından depo edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, bilirkişilerce belirlenen 7.372.050,00TL bedelin depo edilmesi gerektiği halde davacının verilen kesin süreye rağmen önalım bedelini depo etmediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi mahkemesince, davacı ve davalı vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının kabulüne, Ankara (Kapatılan) 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2016 tarih, 2015/179 Esas, 2016/467 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 39662 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına kayıtlı hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; depo edilen, resmi senetlerdeki bedeller ile tapu harç ve masraflarının toplamından oluşan 1.687.554,88TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde bilirkişi raporu sonrası arttırılmak üzere davanın harca esas değerinin 10.000,00TL olduğunu, 28.12.2015 tarihli 1. celse beyanında dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak bir kısım davalıların müvekkili aleyhine açtığı hukuki elatma tazminatı istemli davalar bulunduğunu, bedelde farklılık olmaması açısından keşfen belirlenecek dava tarihindeki taşınmaz bedeli üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek keşif kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, fen, inşaat ve mülk bilirkişileri refakatiyle 05.05.2016 tarihinde keşif yapılmış, 15.06.2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda dava konusu payların satış tarihindeki toplam değeri 7.372.050,00TL olarak belirlenmiştir. 12.07.2016 tarihli 4. celse davacıya, keşfen belirlenen bedeli depo etmesi için gelecek celseye kadar kesin süre verilmesi hususunda ara karar tesis edilmiş, davacı vekili 12.07.2016 tarihli ve bilirkişi raporuna beyanlarının sunumu konulu dilekçesinde Türk Medeni Kanunu 734. maddesi gereği önalım bedelinin belirlenmesinde bilirkişi tespitinin geçerli olmayacağını, tapuda gösterilen satış fiyatı üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş, 14.07.2016 tarihli dilekçesi ile 12.07.2016 tarihli ara karar gereği sözü edilen bedelin müvekkili tarafından ilgili bankaya depo edilebilmesi için mahkemece Vakıfbank A.Ş. ... Şubesine müzekkere yazılmasını talep etmiştir. Davacı vekili, 25.07.2016 havale tarihli dilekçesi ile 12.07.2016 tarihli ara karardan dönülmesini, önalım bedelinin resmi senette belirtilen satış bedeli üzerinden depo ettirilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davacı vekilinin dilekçesi üzerine şerh edilen 28.07.2016 tarihli kararında hak kaybına neden olunmaması için ara karardan şimdilik dönüldüğü, asıl kararın duruşmada verileceği belirtilmiştir. 13.10.2016 tarihli 5. celse davacı vekilinin 1. celsedeki talebi dikkate alınarak 12.07.2016 tarihli ara karardan dönülmesi talebinin reddine ve keşfen belirlenen 7.372.050,00TL"nin önalım bedeli olarak depo edilmesi için 2. kez bir aylık kesin süre vermiştir. Davacı vekili, 29.11.2016 tarihli karar celsesinde ara karar ile belirlenen bedelin depo edilmediğini, resmi senette gösterilen değer üzerinden önalım bedelinin yatırılmasına karar verilmesini talep etmiş mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmalardaki beyanlarında keşfen belirlenecek rayiç değer üzerinden önalım hakkının kullanılmak istendiğini belirtmiş olmasına rağmen resmi senetteki bedel üzerinden önalım hakkının kullandırılması "talep ile bağlılık ilkesi" ve "vekilin davayı yönlendirme hakkı" ilkelerine aykırıdır. Mahkemece davacı tarafa önalım bedelini depo etmesi için iki kez usulüne uygun süre vermiş olmasına rağmen bedelin yatırılmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 371. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.