20. Hukuk Dairesi 2017/5135 E. , 2018/538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar, dahili davalı Hazine ve davalı Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ...beldesi 768 parsel sayılı 60000 m² yüzölçümlü ve tapuda davacı adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine “ormanla ilişkisi vardır” şerhi konulduğunu, taşınmazın ormanla ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek şerhin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkartıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 20.05.2013 tarih, 2013/419- 5822 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ""6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler hakkında açılan davalarda, pasif husumet Hazineye aittir. Bu nedenle, Hazine davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, kabule göre de; 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davlardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine
iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Mahkemece, belirtilen düzenlemelerin gözönünde bulundurulmaması da isabetsizdir"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmasının ardından Hazine davaya dahil edilmiş ve yargılama sonunda davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, dahili davalı Hazine ve davalı Orman Yönetimi vekili tarafından esasa ilişkin olarak, davacılar vekili tarafından ise vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydındaki şerhin silinmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre orman tahdidi yapılmıştır. 1977 yılında 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış, 24.12.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra, 2896 ve 3302 sayılı kanunlara göre aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları ile 1974 yılında genel arazi kadastrosu çalışması yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğine göre taraflar lehine vekalet ücreti takdir edilmeyerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılar ve davalı Orman Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 25/01/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.