Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/31148 Esas 2018/2264 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/31148
Karar No: 2018/2264
Karar Tarihi: 21.02.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/31148 Esas 2018/2264 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/31148 E.  ,  2018/2264 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı şirket asıl davada, davalı Kurum ile aralarındaki protokol kapsamında sağlık hizmeti sunduğunu, davalının 2012 yılı kasım ayı döneminde 18 adet hasta için düzenlenen faturalarda SUT’a aykırılık oluştuğundan bahisle fatura başına 200,00 TL olak üzere 3.600,00 TL cezai işlem uyguladığını, bu işlemin haksız olduğunu ileri sürerek borçlu olmmadığının tespitine karar verilmesini itsemiştir.
    Davalı, asıl davanın reddini dilemekle birlikte birleşen davada aynı nedenle düzenlenen 3.600,00 TL cezai işlemin asıl dava davacısı birleşen dava davalısı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, asıl davada davacı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmekle birlikte konuların aynı olduğundan bahisle birleşen davada, asıl dava davacısı birleşen dava davalısı şirket lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan asıl dava davalısı, birleşen dava davacısı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekir.
    2-Mahkemece, birleşen davanın reddine karar verilmesine karşın, vekille temsil olunan birleşen dava davalısı şirket yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Vekalet ücretinin de yargılama giderlerinden olduğu gözönüne alınarak yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren birleşen dava davalısı şirket lehine karar tarihi olan 2015 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl dava ile konuların aynı olduğundan bahisle birleşen dava davalısı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davalısı, birleşen dava davacısı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasında ikinci bentten sonra gelmek üzere yeni bir cümle eklenerek; “Davalı şirket kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 27,70 Tl harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.