15. Hukuk Dairesi 2016/4019 E. , 2017/3425 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin davacı taşeron tarafından feshi nedeniyle iş bedelinin, kar kaybının ve jeneratör kira bedelinin davalı yükleniciden tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili taraflar arasında ..."de yapılmakta olan alışveriş merkezinin iksa Q80 ve Q65 fore kazık ve hem iksa hem de temel altı jet grout imalâtı delgisi ve betonun dökülmesi işine dair sözleşme yapıldığını ancak davalıdan kaynaklanan nedenlerle işe geç başlandığını, sözleşme gereği davalı tarafından sağlanması gereken elektriğin temin edilmemesi nedeniyle jeneratör kullanıldığını yine mazot ve betonun zamanında kendilerine verilmediğini, ardından işin belediye ekipleri tarafından durdurulması nedeniyle işe devam edemediklerini, bu nedenlerle 24.05.2012 tarihinde sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini, fesih tarihine kadar yapılan jet grout ve fore kazık imalatı bedeli 12.455,55 TL, sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle 2.000,00 TL kâr kaybı ve jeneratör kira bedeli 544,45 TL olmak üzere şimdilik 15.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise sözleşmenin feshinde kusurlu olmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece alınan asıl ve ek bilirkişi raporları doğrultusunda ve davacının tamamlama harcı dikkate alınarak 12.455,55 TL iş bedeli, 112.010,25 TL kâr kaybı ve jeneratör kira bedeli 3.200,00 TL olmak üzere toplam 127.665,80 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki akdî ilişki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesidir. Bu tür sözleşmelerde taraflardan birinin temerrüdü halinde diğer tarafın hakları aynı Yasa"nın 125. maddesinde tanımlanmıştır. Bunlar;
a) Aynen ifayı istemekte direnmek ve gecikme yüzünden uğranılan zararın tazminin istemek veya,
b) Sözleşmenin ifasından vazgeçerek olumlu (müsbet) zararını istemek veya,
c) Sözleşmeyi feshederek menfi zararını istemek olarak sayılmıştır.
Somut olayda, davacı 24.05.2012 tarihli ihtarında sözleşmeyi feshettiğini davalıya bildirmiştir. Sözleşmenin feshedilmesi halinde kâr kaybının istenebilmesi için sözleşmede buna dair düzenleme bulunması gerekir. Feshedilen sözleşmede böyle bir düzenleme yoktur. 6098 sayılı TBK"nın 125/son maddesi uyarınca sözleşmeyi haklı olarak fesheden taraf ancak olumsuz zararını isteyebilir, olumlu zararını isteyemez. Bu nedenle davacının kâr kaybı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi doğru olmamıştır (Dairemizin 03.05.2016 tarih 2016/72 Esas ve 2016/2540 Karar sayılı ilâmı).
Diğer taraftan davacı dava dilekçesinde jeneratör kira bedeline istinaden 544,45 TL talep etmiş, sonrasında 04.11.2015 tarihinde harç tamamlanarak bilirkişi raporu ile belirlenen 3.200,00 TL"nin tahsilini istemiştir. Dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olduğu açıklanmış ise de Dairemizin 10.07.2013 gün 2012/6728 Esas 2013/4521 Karar sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 02.03.2016 gün 2014/15-430 Esas 2016/207 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere davanın belirsiz alacak davası olarak görülüp yürütülmesi mümkün değildir. Ancak davacı alacağını tam ve kesin olarak belirlenebilecek olmasına rağmen tahsili için belirli kısmını talep ederek kısmi dava açabilir. Bu haliyle davacının jeneratör bedeli ile ilgili açtığı davanın kısmi dava olarak ve harç tamamlandığına ilişkin 04.11.2015 tarihli dilekçenin de ıslah dilekçesi olarak nitelendirilmesi gerekir.
Bu nedenle olayda davacı tarafından davadan önce davalının temerrüde düşürüldüğü kanıtlanmadığından jeneratör kira bedeli alacağı ile ilgili dava dilekçesinde belirtilen miktar için dava tarihinden, ıslahla arttırılan bölüm yönünden ıslah harcının yatırıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bu kalem alacağın tamamı üzerinden dava tarihinden itibaren faiz uygulanması da usül ve yasaya aykırı olmuştur.
Belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.