Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2263 Esas 2015/354 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2263
Karar No: 2015/354
Karar Tarihi: 06.04.2015

Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2263 Esas 2015/354 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/2263 E.  ,  2015/354 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Duruşmadan haberdar edilmeyerek katılma talebini iletmesine imkan tanınmayan, şikâyetçi kurum vekilinin 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu anlaşılarak aynı Kanun"un 237/2. maddesi uyarınca katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
    TCK"nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanıkların... yöresinde pamuk ekmedikleri halde ekmiş gibi sahte belge düzenleyerek bu belgeleri kamu kuruluşu olan Tarım İl Müdürlüğün"e vermek suretiyle ... ve ...isimli işyerleri ile anlaşıp, devleti zarara sokarak haksız yere pamuk desteği aldıkları ve böylece dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.11.2007 tarih ve 248/251 sayılı kararı ile uyum gösteren Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve 1412 sayılı CMUK"nın 223/son maddesine paralel bir hüküm içeren 5271 sayılı CMK"nın 193/2.maddesinin ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabileceği "iddianamede tarif edildiği şekli ile fiilin suç teşkil etmemesi ve fiilin suç olmaktan çıkarılması halleri" dışında dosyadaki deliller takdir edilerek beraat kararı verilebilmesi için mutlaka sanığın sorgusunun yapılmasının gerektiği gözetilmeden, sanığın sorgusu yapılmadan toplanan deliller takdir edilerek beraatine hükmolunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.