11. Hukuk Dairesi 2020/2603 E. , 2020/5073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 19.12.2016 tarih ve 2013/364 E- 2016/687 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 17.09.2018 tarih ve 2017/1070 E- 2018/883 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı banka ile davalılardan Surur Yapı Temizlik Otom. Turz. Tarım Hayv. Eğit. Sağ. Dan. İth. İhr ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesini diğer davalıların da müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladıklarını, davalı şirkete kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine hesap kât edilerek gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takibe davalıların itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, hesap kât ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takipte alacak kalemlerinin açık bir şekilde belirtilmediğini, takip tarihinde teminat mektubu ve çek karnesinin davalı şirket tarafından henüz kullanılmamış olduğunu, bu kalemlerinde talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar cevap vermemiştir.
Birleşen dosyada, davacı vekili, davacı banka ile davalılardan Surur Yapı Temizlik Otom. Turz. Tarım Hayv. Eğit. Sağ. Dan. İth. İhr ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesini davalı ..."ün müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığını, davalı şirkete kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine hesap kât edilerek gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı ..."ün maliki olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, kât ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takipte alacak kalemlerinin açık bir şekilde belirtilmediğini, takip tarihinde teminat mektubu ve çek karnesinin henüz davalı tarafından kullanılmadığını, aynı alacak için iki ayrı icra takibi yapıldığını, her iki takibe de itiraz edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ... cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı şirket ile davacı arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmede davalı ... ve ...’ın kefil olarak yer aldığı, birleşen dava yönünden ...’ün ayrıca ipotek senedinde de imzasının bulunduğu, bu sözleşmeler uyarınca davalıların borçtan sorumlu bulundukları, icra takip tarihine göre yapılan hesaba göre, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla nakdi alacaklar yönünden davanın kısmen kabulü ile takibin toplam 65.678,40 TL üzerinden iptaline, davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine, nakde çevrilen teminat mektubu yönünden takibin toplam 80.745,65 TL üzerinde iptaline, kabul edilen 80.745,65 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, nakde çevrilmeyen 3.900,00 TL tutarındaki teminat mektubu bedeli ile çekler yönünden nakde çevrilmeyen 5.045,00 TL’nin depo edilmesine, birleşen dava yönünden ipotek değeri dikkate alınarak 115.500,00 TL’ye ilişkin itirazın iptaline, kabul edilen miktar üzerinden %20 icra inkara tazminatının davacıya verilmesine, hükmedilen miktarlara %27 oranında akdi temerrüt faizinin uygulanmasına karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalı şirket vekilince istinafa başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı ve istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleşen davalarda takipten itibaren %27 oranında temerrüt faizi uygulanmasında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun esastan reddine, hesap kât ihtarının davalı şirketin genel kredi sözleşmesinde belirttiği şirket adresine tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından şirket adresinin değiştirildiğinin davacı bankaya bildirildiğinin ispatlanamadığı, takip tarihi itibariyle davalıların davacı bankaya 61.082,99 TL ana para, 6.419,69 TL faiz, 320,98 TL BSMV olmak üzere toplam 67.823,66 TL nakdi alacak yönünden borçlarının bulunduğu, icra takibinden sonra 06/12/2013 tarihinde nakde çevrilen 80.000,00 TL teminat mektubu bedeli ile 18.05.2012 tarihli 3.900,00 TL tutarındaki teminat mektubunun deposu talep edilebileceği ve takipten sonra % 27 temerrüt faizi istenebileceği, birleşen Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında ise; ..."e ait taşınmazın kullandırılan kredinin teminatı olarak 115.500,00 TL limitle ipotek verildiğinden tahsilde tekerrür yapılmamak üzere takip yapılmasına bir engel bulunmadığı, genel kredi sözleşmesinde çek teminat bedeli olan gayri nakit alacağın depo edilmesine yönelik herhangi bir düzenleme yer almadığı halde 5 adet çek yaprağından ötürü 5.045,00 TL"nin ve 80.000,00 TL bedelli teminat mektubunun, takip talebinde deposunun talep edildiği, takipten sonra teminat mektubu nakde çevrilmiş olsa bile talebin depo istemine ilişkin olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmediği gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davalar davalılarından şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalar davalısı şirket vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13.405,02 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı şirketten alınmasına, 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.