15. Ceza Dairesi 2017/33346 E. , 2021/3443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden;TCK "nın 158/1-d 35/1,2,51,62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; TCK"nın 204/1, 62, 51, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanık ... ile temyiz dışı sanık ..."in eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek 20.03.2010 tanzim tarihli, 25.12.2010 vade tarihli alacaklısı ..., borçlusu katılan ... olan 80.000 TL bedelli bonoyu sahte olarak tanzim ettikleri ve söz konusu sahte bonoyla ilgili temyiz dışı sanık ..."in Malatya 6. İcra Müdürlüğünün 2012/6533 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, ancak katılanın borca ve imzaya itiraz ettiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda;
1)Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın söz konusu senedi borcuna karşılık katılandan aldığını ve bir arkadaşına teslim edilmek üzere hatırlamadığı bir yere bıraktığı yönündeki savunması, katılan beyanı, bono üzerinde yazı ve imzaların katılanın eli ürünü olmadığı, senet üzerindeki "25.12.2010, 80.000 TL, 25 Aralık 2010, ..., Malatya ve 20.03.2010" ibarelerinin bir şahıs kalan yazıların da 2. bir şahıs tarafından yazıldığı, 2. şahıs tarafından yazıların da sanık ..."ın eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğu yönündeki bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesinin 5. fıkrası uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın söz konusu senedi borcuna karşılık katılandan aldığını ve bir arkadaşına teslim edilmek üzere hatırlamadığı bir yere bıraktığı yönündeki savunması, katılan beyanı , bono üzerinde yazı ve imzaların katılanın eli ürünü olmadığı, senet üzerindeki "25.12.2010, 80.000 TL, 25 Aralık 2010, ..., Malatya ve 20.03.2010" ibarelerinin bir şahıs kalan yazıların da 2. bir şahıs tarafından yazıldığı, 2. şahıs tarafından yazıların da sanık ..."ın eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğu yönündeki bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan aleyhine icra takibi başlatılıp, katılana ait gayrimenkul ve şirketindeki hisseleri üzerinde haciz işlemi tesis edilmekle, nitelikli dolandırıcılık suçunun tamamlanmış olduğu gözetilmeyerek, suçun teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle, 5237 sayılı TCK"nın 35. maddesi gereğince teşebbüs hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini
Bozmayı gerektirmiş katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1 gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.